Hoş olduğunu düşündüğüm Bankadaki şu adam vardı ya artık öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | كان هناك رجل في البنك اظنه لطيف لكني لم اعد اظنه كثيرا |
Londra'ya gidip Bankadaki yeni işime başlamadan önce seni görmek istedim. | Open Subtitles | أردت رؤيتك مجدداً, قبل الذهاب للندن للبدء بوظيفتي الجديدة في البنك |
Evde değilim, Bankadayım... | Open Subtitles | لست بالمنزل ، انا في البنك |
Oh. Sizi bu sabah, Bankadan hatırlıyorum. | Open Subtitles | انا اتذكرك عندما كنت في البنك هذا الصباح |
Ama bir banka kasası olmayacağı kesin. | Open Subtitles | نعم ولكن من الأفضل أن لا يكون صندوق إيداع في البنك |
Demir Bankası'nda konuşabileceğin ayarlama yapabileceğin biri olmalı. | Open Subtitles | لابد من وجود شخص ما في البنك الحديدي تستطيع التحدث لبعض الترتيبات، |
- Bankada bir adaletsizliği protesto ettim. | Open Subtitles | كنت أحتج على الظلم في البنك |
Sen banka için çalışıyorsun. Banka benim için, yani sen de benim için çalışıyorsun. | Open Subtitles | انت تعلمين في البنك وانا أملكالبنك،لذافأنارئيسك! |
Ve içkiyi de bankada saklıyorlarmış. | Open Subtitles | وأنهم أخفوا الخمر في البنك. |
Bankada mı? | Open Subtitles | في البنك ؟ |
Theresa'nın bana söylediğine göre, bir bankada kredi departmanındaymışsınız. | Open Subtitles | تيريسا أخبرتني بأنك تعمل لدى قسم القروض في البنك |
Altını bankaya taşıdıktan sonra dört güvenlik atlarla ahıra gidecek. | Open Subtitles | بعد وضع الذهب في البنك سيركب الحراس الحافلة حتى الأصطبل |
Annesi ona Bankadaki parasıyla bir şeyler almaya söz verdi. | Open Subtitles | امها وعدتها ان تشتري لها شيئا ً من مالهم الموجود في البنك |
Bankadaki insanlar-- bana nasıl baktıklarını görmelisin. | Open Subtitles | الناس في البنك ، يجب أن ترى الطريقة التي ينظرون لي بها عندما أذهب هناك |
Bankadaki insanlar-- bana nasıl baktıklarını görmelisin. | Open Subtitles | الناس في البنك ، يجب أن ترى الطريقة التي ينظرون لي بها عندما أذهب هناك |
Şimdi iyi. Çalıştığı Bankadaki güvenlik görevlisi ile evlendi. | Open Subtitles | إنها بخير ، تزوّجت من حارس الأمن في البنك الذي تعمل فيه |
Ben bütün gün Bankadayım. | Open Subtitles | أنا في البنك معظم وقتي آه.. |
Bankadayım. | Open Subtitles | أنا في البنك |
Siz beni kandırdınız! Bankadan rehine aldınız. | Open Subtitles | وأنت خدعتني أنت أخذت شخص آخر كرهينة في البنك |
Yozlaşmış bir Burmalı General'e rüşvet vermek için açılmış gizli bir banka hesabı hakkında. | Open Subtitles | .. حساب سري في البنك كان يدفع منه للصحافيين السيئين |
Demir Bankası'nda konuşabileceğin ayarlama yapabileceğin biri olmalı. | Open Subtitles | لابد من وجود شخص ما في البنك يستطيع أن تكلمه للوصول إلى اتفاق |
- Bankada bir sorun vardı. | Open Subtitles | كانت هناك مشكله في البنك |
Neden Callo karıştı? Neden banka için onu istemediler? | Open Subtitles | إذا كان (كالو) متورط بذلك فلماذا لم يطلبوا التفاوض معه في البنك ؟ |
- Belki de bankada istedikleri bir şey vardı. | Open Subtitles | في البنك يريدونه بشدة |
- Bankada mı? | Open Subtitles | - في البنك ؟ |
Belki de arkadaşınla bunu bir bankada konuşmalısın. | Open Subtitles | ربمـا يجدر بك محــادثتك أصدقائك في البنك حول ذلك. |
Buralarda hep bir şeyler yapmak istemişti, turistler için kalacak yerler yeni bir araba, bankaya biraz para yatırmak gibi. | Open Subtitles | كان دائماً يريد عمل بعض التحسينات هنا بناء بعض الأكواخ للسائحين ، شراء سيارة جديدة وادخار بعض النقود في البنك |