ويكيبيديا

    "في البيت الأبيض" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Beyaz Saray'daki
        
    • Beyaz Saray'a
        
    • Beyaz Saray'da
        
    • Beyaz Saray'dan
        
    • Beyaz Saraya
        
    • Beyaz Sarayda
        
    • Beyaz Saray ile
        
    • Beyaz Saray'ın
        
    Amanda'nın üniversitedeki oda arkadaşını aradım. Beyaz Saray'daki arkadaşlarını aradım. Open Subtitles اتصلتُ بشريكة غرفة أماندا في الكلية، وأصدقائها في البيت الأبيض
    Beyaz Saray'daki adamın yanlış kişi olduğunu insanlar bilmeyecek bile. Open Subtitles لن تعرف الناس أبداً أن الشخص الخطاً في البيت الأبيض
    Sadece Hunt'ın Beyaz Saray'daki görevini sordum. Open Subtitles لقد سألتهم ببساطة ماذا كانت واجبات هنت في البيت الأبيض
    Tanrı bize bir iyilik yapsa da Beyaz Saray'a bir Teksaslı girse! Open Subtitles أمر الله يجب أن يحدث هنا ويوضع رجل من تكساس في البيت الأبيض
    Başkan Kennedy, resimlerinden birini, Beyaz Saray'a koydurtmuştu. Open Subtitles الرّئيس كندي عنده أحد صوره في البيت الأبيض.
    Ben ve karım dört yıl boyunca Beyaz Saray'da çalıştık. Open Subtitles لقد عملت أنا و زوجتي لأربعة سنوات في البيت الأبيض
    Beyaz Saray'dan Bay Charles Colson için çalıştığını da biliyoruz. Open Subtitles و نعرف أنه يعمل في مكتب السيد شارلز كولسن في البيت الأبيض
    Şu Beyaz Saray'daki adam, iyi birisi, profesyonel, bana geldi ve "Bu Watergate olayını neden bu kadar zorluyorsunuz?" dedi. Open Subtitles عندما قابلت رجلا محترما يعمل في البيت الأبيض أتى إلىَّ و قال: لماذا لديكم هذا الهوس بشأن ووترجيت؟
    Beyaz Saray'daki o aşağılık Lyndon'dan belli ya. Open Subtitles بالطبع تخيل الوضع من سياسة ليندون في البيت الأبيض
    Öyle bir okul ki, mezunlarından ikisi Beyaz Saray'daki Oval Ofis'te oturdular. Open Subtitles في مدرسة اثنان من طلابها يتربعان الآن خلف المكتب في غرفة المكتب البيضاوية في البيت الأبيض
    Beyaz Saray'daki adamın uğruna öldüğü şeyi alacağız. Open Subtitles نحن سنحصل على الذي ذلك الرجل في البيت الأبيض مات من أجل.
    Sadece Beyaz Saray'daki seçkin insanların haberi olabilir. Open Subtitles فقط بعض المختارين في البيت الأبيض هم مَن يعلمون
    Beyaz Saray'daki durum yüzünden gerginim. Open Subtitles الموقف في البيت الأبيض جعلني متوترة سأعود فوراً
    Hem Beyaz Saray'daki ensest hikayen pek üstü örtülü sayılmazdı. - Temelinde hiç... Open Subtitles و قصتك عن المؤامرة في البيت الأبيض لم تكن ممتعة لهذه الدرجة
    Beyaz Saray'a gitmenden önce ne hatırlıyorsun? Open Subtitles و ما الذي تتذكره قبل وجودك في البيت الأبيض ؟
    Sayın Başbakan, Beyaz Saray'a hoş geldiniz. Open Subtitles السيد رئيس الوزراء، مرحبا بك في البيت الأبيض
    Ben de Beyaz Saray'da tek başıma kalmaya alışık olmadığım için buraya geleyim de kongre konuşmasının nasıl gittiğine bakayım, dedim. Open Subtitles لقد غادر الأطفال إلى المدرسة الداخلية، ولم أعتد على البقاء لوحدي في البيت الأبيض بعد، ففكرت، لم لا آتي إلى هنا،
    Beyaz Saray'da şarkı söylüyor, ama benim için iptal edecek. Open Subtitles ،كان سيغنّي في البيت الأبيض لكنّهُ سيلغي ذلك من أجلي
    Beyaz Saray'dan bir asistan bana Hunt'ın Kennedy'i araştırdığını söyledi. Open Subtitles أحد الموظفين في البيت الأبيض أكد لي أن هنت كان يحقق بشأن كينيدي
    Beyaz Saraya olan başarısız bir yolculuk herkesin kalbini zayıflatabilirdi. Open Subtitles حسنا,جولة فاشلة في البيت الأبيض تسبب مساوئها لأي أحد
    Beyaz Sarayda kaldığı 7 yıl boyunca konuyu açmasına izin verilmedi. Open Subtitles للسنوات السبع التالية في البيت الأبيض لم يسمح لها لتربيته ثانيةً
    De ki ana yatırımcıların Beyaz Saray ile güçlü bağları var. Open Subtitles قولي أن المستثمر الأساسي له صلات قوية في البيت الأبيض.
    Tehdit her ne ise Beyaz Saray'ın içinde gerçekleşeceğini sanmam. Open Subtitles اياً يكُن التهديد اشك ان الأمور ستسوء في البيت الأبيض

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد