- Sanırım şu anda Tardis'deki o şeylerden çok senden korkuyorum. | Open Subtitles | أظن أنني خائفة منكَ الآن أكثر من أي شيء في التارديس |
Tardis'in içinde Noel'i ve diğer şeyleri unutuveriyorsun. Hiçbiri var olmuyor. | Open Subtitles | فالوجود في التارديس يجعلك تنسى أمور الكريسماس |
Tek bir yolculuk... Tardis'le tek bir yolculuk yapıp, evine dönersin demiştim. | Open Subtitles | رحلة واحدة فقط, هذا ما قلته رحلة واحدة في التارديس ومن ثم آخذك للمنزل |
Tardis'te, tavan arasında sonsuzluk boyunca çığlık atabilecekleri bir odam var. | Open Subtitles | لدي غرفة علوية في التارديس حيث يمكن لهؤلاء الصراخ حتى يوم القيامة |
Doktor, Tardis'e girdiğinde bir sonraki durak her yer olurdu. | Open Subtitles | الدكتور في التارديس المحطة التالية : كل مكان |
Hala buradasin. "Güvenli oldugunu söyleyene kadar Tardis'de bekle" demistim. | Open Subtitles | أنت هنا وأي جزء من كلامي لم تفهميه عندما قلت إبقي في التارديس فهو آمن |
Hadi bir otobüsün önüne atlayip, Tardis'de uyanalim. | Open Subtitles | لنقفز جميعنا تحت حافلة لنستيقض في التارديس. |
Aynı zamanda Tardis'deydin... kalbin, aklın, ruhun. | Open Subtitles | لقد كنتِ في التارديس أيضا قلبكِ، عقلكِ، روحك |
Belki, Tardis'in gerçeklik devrelerini paralel bağlayabilirsem, ...kıyamet günü tamponlarını tekrar ayarlasam ve karaoke bardan ağırlık azaltırsam, evet, belki. | Open Subtitles | ربما، إذا قمت بنقل معوضات الواقع في التارديس و أعدت معايرة مصدات القيامة و تخلصت من نادي الكارويكي نعم، ربما .. نعم |
Seninle Tardis'de geçirdiğim o kadar zamandan sonra korkacak ne kalmıştı ki? | Open Subtitles | حسنا، بعد كل الوقت الذي قضيته معك في التارديس ماذا تبقى لأخاف منه ؟ |
Hayır, Tardis'e atlayıp onu geri getirebiliriz. Bir paradoks daha... | Open Subtitles | لا، نحن يُمكِننا أَن نَذهب ونأتي به في التارديس, تناقض واحد أكثر |
Sorun yok. Tardis'in bu kadar derinindeki boyutsal kuvvetler... | Open Subtitles | ..لا بأس، قوى الأبعاد على هذا العمق في التارديس |
Doktor dedi ki; Tardis'le zamanda yolculuk eden biri arka plandaki radyasyonun hepsini emermiş. | Open Subtitles | ... قال الدكتور انه عندما تسافر عبر الزمن ... في التارديس ... فأنت تمتص كل ذلك الـ |
Hayatta kalırsak, seninle Tardis'de görüşürüz. | Open Subtitles | لو نجونا من هذا فسأراك في التارديس |
Doktor dedi ki; Tardis'le zamanda yolculuk eden biri arka plandaki radyasyonun hepsini emermiş. | Open Subtitles | ... قال الدكتور انه عندما تسافر عبر الزمن ... في التارديس ... فأنت تمتص كل ذلك الـ |
Öyle mi? Özür dilerim Tardis Tip 40 bu. | Open Subtitles | متأسف حقاً لقد كان خطأ في التارديس |
Tardis'te de gerçek hissettim. | Open Subtitles | كان ذلك احساسك عندما كنا في التارديس |
Tardis'de seninle birlikte o kadar uzun süre seyahat ettim ki. | Open Subtitles | لقد سافرت معك في التارديس لمدة طويلة |
Tardis'in sesini sevmiyor. | Open Subtitles | لا تحب الصوت المزعج في "التارديس" طلبت منه أن يغلق شيئا ما |
Tardis'de olduğumu düşündüğüm onca zaman, aslında buradaydım. | Open Subtitles | طوال الوقت الذي ظننت بأنني في "التارديس" كنت في الواقع هنا |