Yarın, Amerikan tarihinde yeni bir sayfa açılacak. | Open Subtitles | في الغد سيكون بداية فصلً جديد في التاريخ الأمريكي |
Bu, öne çıkıyor çünkü Amerikan tarihinde ilk kez, Amerika vatandaşlarının, zaten vatandaş olmalarına rağmen vatandaş olarak görülmeleri için doğdukları topraklardan kaçmak zorundalardı. | TED | وقد برزت لكونها المرة الأولى في التاريخ الأمريكي التى اضطر فيها المواطنون الأمريكيون للهروب من موطنهم الأصلي لمجرد رغبتهم في أن يتم الاعتراف بهم كمواطنين عاديين. |
Bu Büyük Göç, Amerikan tarihinde ilk kez en alt sınıf olan insanların seçeneklerini olduğunu ve bunları almaya istekli olduklarının sinyalini verdi. | TED | كانت تلك الهجرة الكبرى هي أول مرة في التاريخ الأمريكي يقوم فيها الأشخاص من الطبقات الدنيا بالإشارة إلى أنه كانت لديهم خيارات وكانوا على استعداد لأخذها. |
Neyse, kendisinin en yetkin kişi olacağını düşündüm gidip de Amerikan tarihini tanımlayan noktanın ne olduğunu sormak için. | TED | إذَا فكرت انه سيكون الشخص المناسب للسؤال عن لحظة حاسمة في التاريخ الأمريكي |
Vay be, ne biçim bir asır.'' (Kahkaha) Amerikan tarihini tanımlayan anı böyle anlatır. | TED | ( ضحك) إذًا هذا هو جوابه عن اللحظة الحاسمة في التاريخ الأمريكي |
ABD tarihinin en genç ve en cüretkar dolandırıcısı kabul edildim. | Open Subtitles | أجرأ و أصغر نصاب في التاريخ الأمريكي |
Ben Amerikan tarihinin en önemli deniz seyahatiyle ilgili bir tane biliyorum: | Open Subtitles | أنا أعرف ، عن أهم رحلة بحرية في التاريخ الأمريكي |
Ben Amerikan tarihindeki en büyük öğretmen grevi için zaten suçlandım. | Open Subtitles | لقد أصبحت للتو المُلام على أكبر إضراب للمعلمين في التاريخ الأمريكي. |
1492'deki Kolomb'un seferi Amerikan Tarihi'ndeki en kayda değer olaylardan biri olarak öğretilir. | Open Subtitles | رحلة "كريستوفر كولمبوس" عام 1492 يتم تعليمها كأحد أهم الأحداث في التاريخ الأمريكي. |
İkinci olarak, bu Büyük Göç, Amerikan tarihinde alt sınıf olan insanların kendileri için Tanrı tarafından verilen yetenekleriyle ne yapacaklarını ve nereyi takip edeceklerini seçme şansına sahip oldukları bir ilkti. | TED | ثانيًا، كانت تُعد تلك الهجرة الكبرى المرة الأولى في التاريخ الأمريكي التي كان للطبقات الدنيا الفرصة حقًا في أن يختاروا لأنفسهم ما سيفعلونه بمواهبهم التي وهبها الله لهم وأين سيسعون خلفها. |
Amerikan tarihinde oy vermenin eğlenceli olduğu zamanlar vardı, oylamada gözükmek sıkıcı bir görevden daha fazlasıyken. | TED | كان هنالك وقت في التاريخ الأمريكي عندما كان التصويت ممتعاَ، عندما كان أكثر بكثير من مجرد الظهور عند صناديق الاقتراع كواجب. |
Amerikan tarihinde az bilinen bir sır var. Siyahi insanlar için yapılan tek Amerikan müessesesi Amerikan köle ticaretidir -- ve kimisi hapis sistemini tartışıyor, ama bu başka bir TED konuşması konusu. | TED | وهناك سرٌّ صغير معروف في التاريخ الأمريكي هو أن المنشأة الأمريكية الوحيدة المُحدثة خصيصاً من أجل الناس الملونين هي التجارة بالعبيد الأمريكيين -- والبعض قد يقول أيضاً نظام السجن، ولكن هذا موضوع آخر لمحادثة TED أخرى. |
Amerikan tarihini tanımlayan an, bence bir tane değil; Hiroşima sayılmaz, o çok büyük bir olaydı -- Sadece tek bir an aklıma gelmiyor, tanımlayan bir an olarak. | TED | لحظة حاسمة في التاريخ الأمريكي, لا أعتقد ان هنالك واحدة لايمكننا ان نقول ان هيروشيما كانت لحظة كبيرة-- لايمكنني التفكير في اية لحظة استطيع ان اقول انها حاسمة |
Spinella muhtemelen ABD tarihinin en büyük öğretmen grevini planlıyor. | Open Subtitles | سبينيلا يُدير أكبر إضراب معلمين في التاريخ الأمريكي. -لا أحد ينام ! |
Bu, Amerikan tarihinin en yakın yarışlarından biri olmaya aday. | Open Subtitles | وهذا يبشر أنها ستكون أحد أقرب السباقات الرئاسية في التاريخ الأمريكي. |
Ona göre sen Amerikan tarihindeki en kötü ihanetlerden birisini yaptın. | TED | هو يعتقد أنك إرتكبت أحد أسوأ الخيانات في التاريخ الأمريكي |
Bu Amerikan Tarihi'ndeki en harika andır. | Open Subtitles | كانت تلك لحظة عظيمة في التاريخ الأمريكي |