Ama sonra bir gün memeli penisi hakkında düşünmeye başladım. | TED | لكن في أحد الأيام بدأت في التفكير حول الأعضاء التناسلية الذكرية في الثديات. |
Ama gerçekten bunu mümkün kılan Dünyada nasıl uygulanabileceği hakkında düşünmeye yardımcı olduğunu gördük. | TED | لكن أن تفكر بالفعل حول الآثار التي يجعلها هذا ممكنة، وجدنا أنه يساعد في التفكير حول كيف يمكن أن يتم تطبيقه في العالم. |
Bilim adamları için zor olacak, ve hepimiz gelecek hakkında düşünmeye odaklanacağız. | TED | سيكون ذلك تحدياً للعلماء ، وجميعنا ضالعون في التفكير حول المستقبل . |