ويكيبيديا

    "في الجيب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • cebinde
        
    • cebimde
        
    • gözde
        
    • ceplerine karşılıklı
        
    • cipte taşıdıkları
        
    • ceplerinde
        
    Koridordaki ceketimin sol cebinde bir kaç tane araba anahtarı var. Open Subtitles في الجيب اليسار من سترتي بالردهه يوجد بعض مفاتيح السيارات
    Orijinallik belgesi yan cebinde. Open Subtitles رسالة الأصولية موجود في الجيب الجانبي هناك
    Tabii ki de sonra etrafa bakınmaya başladım ve bunu en sevdiği ceketinin cebinde buldum. Open Subtitles بالطبع، ثمّ بدأت النظر الشاملة وآي .. . وجد هذا في الجيب معطفها المفضّل.
    Ön cebimde değil. Ben arka cep adamıyım. TED ليس في الجيب الامامي، انني رجل الجيب الخلفي
    Laboratuvara göndereceğim. Ama iç gözde şu hapı buldum. Open Subtitles لكنني وجدت هذا القرص في الجيب الداخلي
    Birbirlerinin ceplerine karşılıklı oyun kartı koymuşlar. Open Subtitles جميعهم وضعوا ورقة لعب في الجيب الآخر
    Bebeğin fotoğrafını diyorum. Ön cebinde mi, arka cebinde mi? Open Subtitles صورة الطفل، في الجيب الأماميّ أم الخلفيّ؟
    Böyle bir şey pek olmaz olduğunda da savunma avukatının ismi ve numarası bütün büyük uyuşturucu tacirlerinin ön cebinde yer alır. Open Subtitles هذا لا يحصل كثيرا و عندما يحصل ، فإسم ورقم محامي الدفاع سيكون في الجيب الأمامي لكل تاجر مخدّراتٍ مُحترم
    cebinde taşırsan şansızlık getirir. Open Subtitles والإحتفاظ بهم في الجيب يمكن أن يكون حظا سيئا
    Papaz çok şeker biri, annenin şapkası harika oldu ve sözlerimizi yazdım, üst cebinde. Open Subtitles الكاهن لطيف قبعة امك من قبعات النصر لقد كتبت وعودك في الجيب العلوي
    Benimkinin cebinde delik vardı ve ben onu pembe iplikle dikmiştim. Open Subtitles .. كان يوجد شق في الجيب ورقعته باللون الوردي الرقعة
    Çantasının iç cebinde kurbanın kartvizitini buldum. Open Subtitles وجدتُ بطاقة عمل الضحيّة في الجيب الجانبي من حقيبتها.
    Bu sabah pantolonumu, kuru temizlemeye vermiştim geri aldığımda cebinde 2800 rupi vardı. Open Subtitles هدا الصباح اعطيت سروالي لرجل الغسيل ..ووجدت2800 روبية في الجيب.
    Cüzdanı sol arka cebinde ama elbisenin sağ arka cebi yıpranmış. Open Subtitles المحفظة في الجيب الأيسر، ولكنه صحيح انه مرهق
    - Umarım, Crabbe'nin yanında boş bir yeriniz vardır. - Diğer cebimde de Aşk ve Gurur (Austen'in bir romanı) var. Open Subtitles أرجو أنك تقصد أنك تحتفظ بكتاب كراب في جيب و كتاب الهوى والكبرياء في الجيب الآخر
    Markaları paraya çevirdim. Parayı cebimde unutmuşum. İşte. Open Subtitles صرفت الفيش،ونسيت وضعي للمال في الجيب هنا
    Arka cebimde kimliğime bakın. Open Subtitles دقّق آي ي. دي . في الجيب الخلفي.
    Para arka gözde. Open Subtitles الأموال في الجيب الخلفي.
    Para arka gözde. Open Subtitles الأموال في الجيب الخلفي.
    Birbirlerinin ceplerine karşılıklı oyun kartı koymuşlar. Open Subtitles جميعهم وضعوا ورقة لعب في الجيب الآخر
    Ona sadece cipte taşıdıkları için ödeme yapacağımızı söyle başka bir şey için değil. Open Subtitles أخبره أننا سندفع مقـابل ما يحمـل في الجيب... لا شئ أخر ...
    Ön ceplerinde herhangi bir şey var mı? TED هل تحمل أيّ شيءٍ في الجيب الأمامي؟ جو: بعض المال

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد