ويكيبيديا

    "في الحبس" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gözaltında
        
    • hapiste
        
    • tutuklu
        
    • nezarete
        
    • tecritte
        
    • hapsinde
        
    • nezarette
        
    • gözaltına
        
    • göz altına
        
    • hapishanede
        
    • hücre
        
    • hücreye
        
    • hücrede
        
    Önceki hafta da zırhlı bir araç soygununu engelledik ve tüm zanlılar gözaltında. Open Subtitles وقبل ذلك بإسبوع محاولة الأعتداء علي شاحنة أمن وجميع المتهمين في الحبس
    Ama vicdanını rahatlatmak için önümüzdeki çok önemli günleri gözaltında geçirmek istiyorsan keyfin bilir. Open Subtitles لكن لو أردت أن تقضي أيامكَ المُتبقية في الحبس لتُرضي ضميرك، كُنْ ضيفي.
    Hayatının 34 yılını hapiste geçirdi, bunun 30 yılı tecritteydi. Open Subtitles لقد قضى مدة 34 سنة في السجن منها 30 سنة في الحبس الانفرادي
    Senin ihtiyarın tek bir sözü ile, 10 ay tutuklu kalabilir. Open Subtitles عشرة أشهر في الحبس الأحتياطي كل هذا بسبب الكلام المقدس لوالدك
    CA: Yani, biri sizi dava etti, seni oraya koydular, nezarete konuldun bunun için, ve bunu kasıtlı olarak yaptın. TED كريس: إذا شخص قاضاك في المحكمة، وأخذوك هناك، وكنت في الحبس رهن التحقيق لبعض الوقت، و فعلت ذلك عمدا.
    Başka seçeneğin yok... aksi halde gelecek üç yılını tecritte geçirirsin. Open Subtitles الآن ليس لديك خيار أو ستقضي الثلاث سنوات القادمة في الحبس الإنفرادي
    Bir aydan fazla süredir hücre hapsinde. Open Subtitles إنها في الحبس الإنفرادي منذ أكثر من شهر.
    Belediye başkanı onu nezarette gördü ve yeniden ayakları üzerinde durasıya kadar onu kendi evine aldı. TED وعندما رآها العمدة في الحبس أخذها إلى بيته حتى تستطيع الوقوف على قدميها.
    gözaltına alınan 500'den fazla insan böyle elektrik verildikten sonra öldü. Open Subtitles أكثر من 500 شخص ماتوا في الحبس لدى الشرطة بعد صعقهم
    - Bay Enright! Tek kelime daha ederseniz sizi bizzat göz altına alırım. Open Subtitles كلمة أخرى منك، سأضعك في الحبس بنفسي.
    # Bir kurtuluş planı yapmalıyım yoksa ya hapishanede ya da mezardayım # Open Subtitles # أنا عندي أستنباض لمكيدة أو أنتهي في الحبس أو بطّلقة #
    Olanları size anlatabilecek birini gözaltında tutuyor. Open Subtitles ابن في الحبس يُمكنه أن يخبرك بالقصة كاملة
    Gray gözaltında olsa da, Memento Mori bunu yapmaya devam edecektir. Open Subtitles تعلمون تذكار موري غير سنحاول أن أعلى هذا. على الرغم من رمادي في الحبس.
    Hepsi USS Saugus ve USS Montauk adındaki zırhlı savaş gemilerinde gözaltında tutulacak. Open Subtitles ويزج بهم جميعاً في الحبس "عند المراقبين فرقة "سوجاس" و"مونتوك
    Üzgünüm dostum. O koruyucu gözaltında. Open Subtitles آسف يا رجل، إنّها في الحبس الوقائي
    Ne de Ailesi koruyucu gözaltında. Open Subtitles ولا بدون وضع عائلتك في الحبس الوقائي.
    Bir tüyo, eğer hapiste her şeyin düzgünce olmasını istiyorsanız, tek hücreye koyun. Open Subtitles نصيحة واحدة ان اردتم ان تسير الاوضاع بسلاسة في السجن ضعوها في الحبس الانفرادي
    Çete kavgasından sonra tutuklanmış ve geçtiğimiz yılı hapiste geçirmiş. Open Subtitles قُبض عليه في شهر 10 عام 89 في الساعة 3: 14 فجراً قضى عامه الأخيرَ في السجن في الحبس الانفرادي بعد شجار
    O yuva cinayet gibi şeylerden tutuklu gençlerle doluydu. TED ذلك المنزل كان مليء بأولاد في الحبس الاحتياطي لتُهم مثل القتل.
    Bu üçünü nezarete al ama bir saat içinde bizimle birlikte yola çıkmak için hazır da olsunlar. Open Subtitles ضعوا أولئك الثلاثة في الحبس ولكن تأكدوا أنهم مستعدين للرحيل مع بقيتنا .في غضون ساعة
    Daha dün tecritte duvardaki çatlakları sayıyormuşsun. Open Subtitles لقد قالَ انكَ بالأمس كنتَ في الحبس الإنفرادي تعد الشقوق في الإسمنت
    Ömür boyu hücre hapsinde çürümesini istiyorum. Open Subtitles أريدها أن تكون في الحبس الإنفرادي لبقية حياتها
    Cinayet suçlusu olarak nezarette olduğunu söyleyecektim ama bunun daha iyi olacağını düşündüm. Open Subtitles أردتُ أن أخبره أنك كنت في الحبس بتهمة القتل لكنني فكرتُ في أفضل من ذلك
    Korumalı gözaltına alınması önerilmiş. Open Subtitles طلب الضابط المسؤول عن إعتقاله بوضعه في الحبس الوقائي
    Seni göz altına alıyoruz. Open Subtitles سنضعك في الحبس
    Bu hapishanede hücre kanadındaydı. Open Subtitles لقد كان في الحبس الانفرادي في هذا السجن
    Bu, bu, bu, 14 gün hücre hapsi! Kilitleyin! Open Subtitles هذا ,وهذا ,وهذا ضعهم يوما في الحبس الإنفرادي
    Mahkumlardan birini yaklaşık otuz defa bıçakladığım için tek kişilik bir hücreye kapatıldım. TED مرةً أخرى، ينتهي بي المطاف في الحبس الانفرادي لطعني سجينًا آخر حوالي 30 طعنة.
    Bakalım hangi mahkum, o da oradayken hücrede zaman geçirmiş. Open Subtitles فلنرى اي من زملائه المساجين امضوا وقتا في الحبس الانفرادي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد