| Aslında, ben sizinle çalışacağım için mutluyum. | Open Subtitles | في الحقيقة,انا اتطلع الى العمل معك وقد سمعت الكثير عنك |
| Aslında ben onun en iyi dostunun erkek arkadaşıyım. Samantha Andrews' i tanıyor musunuz? | Open Subtitles | في الحقيقة انا صديق صديقتها المفضل هل تعرف سامنثا اندروز ؟ |
| Ah, ben... bakalım... Aslında ben Alzheimer uzmanı değilim. | Open Subtitles | . . حسناً , كما ترين في الحقيقة , انا لست اختصاصي الزهايمار |
| Aslına bakarsan bende telekinetik var, aklımda eşyaları oynatabiliyorum. | Open Subtitles | في الحقيقة انا يمكنني تحريك الاشساء من بعد |
| Aslına bakarsan, Deniz Aslanları'nın antrenmanlarına gideceğim. | Open Subtitles | في الحقيقة انا ذاهبة الى تدريب اسود البحر |
| Aslına bakarsan, ne tür bir kötülüğe bulaştığını pek bilmediğimizden oldukça eminim. | Open Subtitles | في الحقيقة انا على يقين نحن نوعا ما لا نعرف اي جنون هو عالق به |
| Aslında ben pazartesiden çarşambaya pesketaryen, perşembeden pazara frutaryen ve her zaman vejetaryenim. | Open Subtitles | في الحقيقة انا اتبع حمية من الاثنين الى الاربعاء ولا اكل الا الفاكهة من الخميس حتى الاحد |
| Aslında, ben çoktan ifademi verdim ve seni ispiyonlamanın karşılığında cezadan yırttım. | Open Subtitles | في الحقيقة , انا بالفعل ادليت بشهادتي ومقابل الوشاية بكي خرجت من القضية |
| Molly Aslında ben, iyi bir baba olamayacağımdan korkuyorum. | Open Subtitles | مولي ,في الحقيقة: انا خائف اني لن اكون ابا جيدا |
| Aslında ben bir vampirim. | Open Subtitles | في الحقيقة انا مصاص دماء أرجوكن لا تفزعن |
| Aslında, ben... herşeyi ayrıntılı bir şekilde anlatacağım. | Open Subtitles | في الحقيقة , انا... اناساخبرك كلّ شيء بالتفصيل. |
| Oh, aslında, ben Quagmire'in partisine gitmeyeceğim. | Open Subtitles | في الحقيقة انا ذاهب لحفلة كواقماير |
| Aslında ben yemiştim. | Open Subtitles | ـ من جائع؟ ـ في الحقيقة انا أكلت الغداء |
| Evet, Aslında ben gerzeğim. | Open Subtitles | لذا , نعم , في الحقيقة , انا غبيّه |
| Aslında, ben biraz meşgulüm. Çünkü biraz önce gitmesi gereken etkinliği Gray'e söyledim. | Open Subtitles | في الحقيقة , انا مشغول نوعاً ما |
| Aslına bakarsan iç çamaşırımı ruh hâlime göre seçerim. | Open Subtitles | في الحقيقة انا ادع مزاجي يقرر خياري بالنسبة للملابس الداخلية |
| Söyleşide yaşayan ölü peygamber ile tanışmadım Aslına bakarsan. | Open Subtitles | في الحقيقة انا التقيت بهذا الرسول النصف ميت في المدينة |
| Aslına bakarsan kontrol etmeyi bırak daha önce hiç bu kadar aether görmemiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة انا لم ار قط هذه الكمية الكبيرة من الاثير سابقا ناهيك عن السيطرة عليها |
| Aslına bakarsan, yemek yemek için elime ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | في الحقيقة انا احتاج هذه اليد لاكل بها |
| Aslına bakarsan benim sol kulak ağır işitir. | Open Subtitles | في الحقيقة انا اصم في اذني اليسرى. |