ويكيبيديا

    "في الدرجة الأولى" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • birinci sınıf
        
    • birinci sınıfta
        
    • First Class'ta
        
    • sınıftaki
        
    • birinci sınıfla
        
    Bu yüzden birinci sınıfta olman, seni birinci sınıf insan yapmaz. Open Subtitles كونُك في الدرجة الأولى لا يعني أنك شخص من الدرجة الأولى
    Sen annenin nafaka parasıyla alacağı birinci sınıf biletle uçarsın. Open Subtitles أنت ستحلق في الدرجة الأولى مع والدتك بكل أموال الطلاق
    Şu andan itibaren uçuşunuz birinci sınıf olacak beyler. Open Subtitles من الآن فصاعداً، أنت ستسافرون فقط في الدرجة الأولى أيها السادة
    Ama şimdi burada birinci sınıfta bir bardak şampanya, koca bir çanta dolusu para ve dünyanın en güzel kadını ile oturuyorum. Open Subtitles وها أنا, أجلس في الدرجة الأولى وبيدي كأس شمبانيا, مع حقيبة كبيرة من المال, وأجمل امرأة في العالم كله
    First Class'ta yer olmadığından emin misiniz? Open Subtitles هل أنتِ متأكدة من عدم وجود مقعد شاغر في الدرجة الأولى ؟
    Her zaman birinci sınıftaki tuvaletlerin daha büyük olduğunu sanmıştım çünkü insanlar daha şişmandır. Open Subtitles اعتقدت دائماً أنها ستكون أكبر في الدرجة الأولى لأن الناس في الدرجة الأولى أسمن
    Beni tanışma ve karşılama için birinci sınıfla götürmek istediler ama onlara hayır dedim. Open Subtitles أرادو أن يجلبوني في الدرجة الأولى للقاء والتحية لكنني أخبرتهم لا
    Kendini kötü hissetmiyor musun? Biz birinci sınıf, çocuklar ekonomi sınıfı uçuyor. Hayır. Open Subtitles ألا تَحسُّ بالحقارة، طَيَرَاْن في الدرجة الأولى مَع الأطفالِ في الدرجة العادية؟
    birinci sınıf bilet aldım. Bir yolcu gemisi, harika! Open Subtitles ـ ما رأيك بتذاكر في الدرجة الأولى على متن باخرة ؟
    Vallahi, uçak bileti alacağım. Kendime birinci sınıf bir takım elbise alacağım. Open Subtitles والله سأشتري تذاكر طيران في الدرجة الأولى وبدلة جديدة
    YEAGER HAVAALANI birinci sınıf uçunca istediğin DVD filmi seyredebiliyorsun. Open Subtitles في الدرجة الأولى لديك مشغّل دي في دي وقد تشاهد فلم من إختيارك
    Tanrıya şükür. Yeniden birinci sınıf kaliteyi yakaladın. Open Subtitles حمدا لله , فقد وجدت مرة أخرى الجودة المرجوة في الدرجة الأولى مرة أخرى
    Bavulunda dağgelinciği olanlar, birinci sınıfta seks yapanlar,.. Open Subtitles وقد رأيت كل شيء. رأيت حيوانات النموس في الحقائب ممارسات غير لائقة في الدرجة الأولى
    Biz de sizi birinci sınıfta bir koltukla ödüllendirmek isteriz. Open Subtitles نريد أن نكافئك بمقعد مجاني في الدرجة الأولى
    Yolcular 3 kişi olduğunu düşünüyor. Sen birinci sınıfta oturuyordun değil mi? Open Subtitles تعتقد أنهم ثلاثة أنت كنت في الدرجة الأولى.صحيح؟
    Terlik giyiyorlardı, birinci sınıfta verdiklerimizden. Open Subtitles ما نوع الأحذية؟ كانوا يرتدون نعال، من النوع الذي نقدّمه في الدرجة الأولى
    birinci sınıfta oturuyor. Kıvırcık saçlı, gitar kabı taşıyor. Ne olmuş ona? Open Subtitles يجلس في الدرجة الأولى وشعره أجعد ويحمل حقيبة غيتار؟
    O kapidaki adamdi -- First Class'ta oturmamiza izin vermeyen. Open Subtitles هذا الرجل على البوابة... لم يسمح لنا بالحصول على مقاعد في الدرجة الأولى.
    Tamam, First Class'ta iki koltuğunuz var. Open Subtitles حسناً، حصلت على مقعدين في الدرجة الأولى

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد