ويكيبيديا

    "في السجون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Hapisteki
        
    • hapishanelerde
        
    • hapishane
        
    • hapislerde
        
    • Hapishanedeki birçok
        
    • hapislerinde
        
    • cezaevlerindeki
        
    Hapisteki adamlarımın parasını kendi payımdan ödeyeceğim. Open Subtitles سأدفع لرجالي في السجون من حصتي وتكاليف الإرث تلك، التي أنتَ مُغرمٌ بها جداً
    Hapisteki insanlar, onlara ne diyorsun? Open Subtitles الذين في السجون من زمن ماذا عنهم ؟
    Ama siyahilerin hayatları hapishanelerde, okullarda ve sokaklarda kullanıp atılabilir muamelesi gördüğünde, bu bağlantılar neredeyse hiç kurulmuyor. TED ولكن عندما يعامل السود على أن حياتهم غير ذات قيمة في السجون والمدارس والشوارع، فنادرًا ما يتم الربط بين هذه الأشياء.
    Hayatımın büyük kısmını hücrelerde, hapishanelerde, ölüm hücrelerinde geçirdim. TED لقد قضيت معظم حياتي في السجون ، والمعتقلات ، وبين المحكوم عليهم بالإعدام.
    hapishane gardiyanları da projeyle ilgili çok heyecan duyduklarından, hapishanelerde Bilim ve Sürdürülebilirlik Semineri başlattım. TED لأن حراس السجن كانوا متحمسين للغاية حول هذا ايضا بدأت ندوة العلوم والاستدامة في السجون
    Eskiden kötü adamlar hapislerde ve tımarhanelerde olurdu. Open Subtitles الاشرار إعتادوا على التواجد في السجون ومستشفيات الامراض النفسية
    Hapishanedeki birçok kadın ve erkek "Avcı" olmadan programa girme şansını yakaladı. Open Subtitles غريب كيف أن الرجال والنساء في السجون بأن يستحقوا أن يكونوا قتلة, ربما لا يجب أن يُمنحوا نفس الفرصة
    Umarım İsveç hapislerinde sauna vardır. Open Subtitles ويحدوني الأمل في أن لديهم حمامات الساونا في السجون السويدية.
    Şu anda inanılmaz kamu güvenliği problemleriyle boğuşuyoruz, çünkü öyle bir durumdayız ki cezaevlerindeki insanların üçte ikisi orada duruşma bekliyor. TED و نحن نواجه تحديات لا تصدق متعلقة بالأمن العام لأن لدينا وضع حيث ثلثي الناس في السجون موجودين هناك بانتظار محاكمتهم.
    Bir sürü cinayet Hapisteki Aryan çetesiyle bağı güneybatıdaki en büyük meth operasyonunu işletti. Open Subtitles عمليات قتل متعددة، علاقات بعصابات البيض في السجون أدار أكبر عملية "ميث" في الجنوب الغربي بأكمله
    Hapisteki elemanları açıklıyor. Open Subtitles يصف كيف يجندون الناس في السجون
    Hapisteki birinden. Open Subtitles أحد الرجال في السجون الإدارية.
    SP: Tehlikeli olmayan uyuşturucu suçlularının hapsedilmesi ve ülkemizdeki hapishanelerde tecavüzün tolere edilmesi. TED ستيفن: سجن مُرتكبي جرائم المخدرات اللاعنيفين والتساهل مع الإغتصاب في السجون الوطنية.
    Ve bu sahnelerin ardındaki yorumlar, bildiğimiz gibi hapishanelerde şu anda olanlar. TED وأيضا تعليق علي ما هو خلف الكواليس, إذا, كما نعلم الان, ماذا يحدث في السجون
    M.M.T. farklı bir hapishane topluluğudur. Open Subtitles المنظمة الاسلامية المسلحة هي مؤسسة غير نمطية في السجون
    hapishane bağlantıları farklı bir şekilde güven altına alınmaktadır. Open Subtitles الشبكات الموجودة في السجون تكون مؤمنة بشكل مختلف
    Bazı hapislerde olduğunu duydum. Open Subtitles سمعت أن هذا يحدث في السجون
    Hapishanedeki birçok kadın ve erkek "Avcı" olmadan programa girme şansını yakaladı. Open Subtitles فاحتمالات بقاءهم أحياء عديمة غريب كيف أن الرجال والنساء في السجون بأن يستحقوا أن يكونوا قتلة, ربما لا يجب أن يُمنحوا نفس الفرصة
    Ciddi değilsin herhalde. İngiliz hapislerinde yeterince çürüdük! Open Subtitles لا يمكن أن تكون جاداً، لقد تعفنا في السجون الإنجليزية لفترة طويلة!
    O sırada, İtalya'da cezaevlerindeki siyasi mahkumların haklarını araştırıyordu. TED في ذلك الوقت كان يبحث في حقوق المساجين السياسيين في السجون الإيطالية .

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد