Şu rezil hayatımı çamurda geçirdim! Sen de kalkmış manzaradan bahsediyorsun! | Open Subtitles | أمضيت حياتي الحقيرة كلها و أنا أزحف في الطين و بعد كل ذلك |
çamurda kalın bir beyaz bakteri şeridi oluşmuş balinanın asıl şeklinin sınırlarını çizmiş ve iskeletin kendisinin üzerinde uzmanlaşmış bakteri kolonileri kemiklerin kendilerinden enerji çıkarmışlardır. | Open Subtitles | مجموعة كثيفة من البكتيريا البيضاء قد تشكلت في الطين تحيط بالشكل الأصلي للحوت |
O çamurda çürümeye terkedilmeyecek kadar iyi bir alet! | Open Subtitles | إنه قطعة أجمل من أن تتركها تتعفن في الطين |
Avlanan, gagalayan ya da çamurun içinde dolaşan her türlü çiftlik hayvanının önünde soyunmuşluğum var. | Open Subtitles | لقد سلبت أمام كلب مخلوق في الفناء يطارد أو ينقر في الطين |
Halkım sürekli kil kullanarak inşa ediyorlar, ama Çamur ile ilgili hiçbir yenilik görmüyorlar. | TED | قومي يبنون دائماً بالطين لكنهم لا يرون أية ابتكار في الطين |
Bayan, yüzleri çamura gömülüp ölen dostlarım oldu... | Open Subtitles | سـيـّدي، أنا لدي أصحاب ماتوا ووجوههم في الطين |
İşte, burada, herkes arada bir Çamura saplanır. | Open Subtitles | أترون، الجميع هنا ينحصر في الطين بين الحين والآخر |
"Çamurdaki mucize Underlay" dediler. | Open Subtitles | *معجزه أندرلاي في الطين * هكذا أطلقوا عليها |
Mesela ağaçkakanın Çamur içinde, ...parlayan şeyleri görebilmesi gibi. | Open Subtitles | ..كـغراب العقعق عندما يرى شيئا يلمع في الطين |
Qular ve komşuları suların çekilmesiyle çamurun içine bulanmış tüp çukurlarını arıyorlar. | Open Subtitles | وقد قوص وجيرانها البحث عن الاصداف في المد والجزر المنخفضه في الطين |
çamurda bırakılmayacak kadar iyi bir araç. | Open Subtitles | إنه قطعة أجمل من أن تتركها تتعفن في الطين |
Sigara olmadan, çamurda yatan çıplak bir adamdan ibaretti. | Open Subtitles | مِن دون السيجارة كان مجرّد رجل عارٍ يستلقي في الطين |
Yani saten çarşaflarda yatma sebebiniz bu çamurda bizim gibi amelelerle olmak mı? | Open Subtitles | فأنتِ تقايضينه بأغطيةٍ حريريّةٍ مقابل مكانٍ في الخارج هُنا في الطين وسط بقيّة العمّال إذن؟ |
Belki sen çamurda yuvarlanmayı seviyor olabilirsin Jessica, Ama bazılarımızın klası var. | Open Subtitles | ربما أنت بطيئة التحرك في الطين جيسيكا لكن البعض سريعين |
çamurda kalan son dört kemik parçası. | Open Subtitles | كانت هذه آخر أربعة أجزاء عظمية مدفونة في الطين. |
İncil, dinden dönenleri, yıkanmış sonra da çamurda debelenmeye bırakılmış bir tohum olarak tarif eder. | Open Subtitles | يصف الكتاب المقدس المرتد بالبذر الذي غُسل ثم غمس في الطين. |
Cesedini 9. bölgede çamurun içinde bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا هذا في الحي التاسع صامد في الطين |
Beni yaralı halde çamurun içinde bıraktı. | Open Subtitles | كنت مصاباً وتركني في الطين تركني هناك لأموت |
Belli bir amacımız olmadan saatlerce çamurun içinde ilerlerdik. | Open Subtitles | ساعات من التحرّك ببطء في الطين دون أدنى غاية مدركة |
Çamur, bitki ve böcekler konusunda uzmanım... | Open Subtitles | أنا خبير في الطين, و النباتات و بالحشرات.. |
Gecenin bir yarısı ormanda dolaşıyorum, hava buz gibi, Çamur içindeyim ve ayağımda güzel ayakkabılarım var. | Open Subtitles | التوغل داخل الغابة في منتصف الليل بالبرد المجمد في الطين , بحذائي الجميل |
Bayan, yüzleri çamura gömülüp ölen dostlarım oldu. | Open Subtitles | سـيـّدي، أنا لدي أصحاب ماتوا ووجوههم في الطين |
Böylece başımızı Çamura sokmadan uyuyabiliriz. | Open Subtitles | بهذه الطريقة لن نضطر للنوم برؤوسنا في الطين |
Çamurdaki düşman değil! | Open Subtitles | في الطين تماماً |
Yağmur ve Çamur içinde. | Open Subtitles | في الطين والمطر |
Parça beyaz bir tişörtle son buluyordu. Bir çubukla çamurun içine saplanmıştı. | Open Subtitles | منتهياً بي المطاف بالعثور على قميص أبيض مطمور في الطين بواسطة عصى. |