Evet, Dan her şeyi aile içinde tutmayı iyi bilir. | Open Subtitles | حسناً, داني, هُهنا يعرف كُل شيء عن الترابط في العائلة |
İçimizden sadece biri aile içinde 13. mangada, lejyonda kalmayı başardı. | Open Subtitles | فقط واحدٌ منا تمكن من البقاء في العائلة في القطاع ال13 من الفيلق |
Senatör olacağım ve insanların Ailede bir piç olduğunu bilmelerini istemiyorum. | Open Subtitles | سوف أصبح سيناتوراً ولا اريد لقيطاً في العائلة |
Böyle zamanlarda Ailede bir komünist olması işleri kötü etkiler. | Open Subtitles | في أوقات كهذه.. وجود شيوعيّ في العائلة يضر بالعمل |
Amcalarının vasiyetine bakıp, Aileye para kalıp kalmadığını öğrenmişler ve-- | Open Subtitles | نظرا في وصية خالهما ليعرفا مقدار المال المتبقي في العائلة |
ailemde on altı kuşaktır... çoban köpekleri beslenir. | Open Subtitles | لقد كان لدينا كلاب رعي في العائلة يعود نسلها إلى 16 جيل سابق |
-Yapma anne. Paraya ihtiyacım yok dedim. O aileden biri. | Open Subtitles | لقد قلت لك أنني لا أريد هذه النقود في العائلة |
Bu Ailedeki herkes çok zevkli ama herkesin zevki farklı. | Open Subtitles | كل من في العائلة لديه ذوق جيد لكنه مختلف فقط |
Muhtemelen sana bir aile ferdi olarak ne kadar değer verdiklerini hatırlatmamın da bir zararı yoktur | Open Subtitles | مستحيل أن يقوموا بـ إستبدالك ولكن لا يضر تذكيرهم عن مدى أهميتك .. كفرد في العائلة |
O zamanlar kraliyet ailesinde çalkalanmalar vardı, ki bu beni korkutur ve hayatıma acı verirdi. | Open Subtitles | كانت هناك موجات في العائلة المالكه في ذلك الوقت التي تترك لي جروح وتأذيني بالحياة |
"Bir ailenin en büyük trajedisi, anne ve babanın yaşamadıklarıdır." | Open Subtitles | أعظم مأساة في العائلة هي الحياة التي لم يعشها الأهل |
The Sun, "Kraliyet Ailesinin de bir kalbi olduğunu gösterin" diyor. | Open Subtitles | "أثبت أن ثمة مشاعر في العائلة المالكة"، صحيفة "ذا صان" |
Bu iş aile arasında kalacak. | Open Subtitles | نحن سنبقي على هذا الشئ في العائلة |
Aile işlerinin hep aile içinde kalması gerektiğini düşünmüşümdür. | Open Subtitles | لطالما عرفت أنه يجب إبقاء عمل العائلة في العائلة |
Görüşleri farklı olsa da, ...aile içinde gerginlik yaratmamalıydı. | Open Subtitles | على الرغم من الاختلاف في وجهات النظر، لم يكن يجدر به خلق هذا النوع من التوتّر في العائلة. |
Görüşleri farklı olsa da, ...aile içinde gerginlik yaratmamalıydı. | Open Subtitles | على الرغم من الاختلاف في وجهات النظر، لم يكن يجدر به خلق هذا النوع من التوتّر في العائلة. |
Ama bunun aile içinde kalması gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | لكني كنت اعتقد ان يجب ان ابقيها في العائلة |
Böyle zamanlarda Ailede bir komünist olması işe zarar verir. | Open Subtitles | في أوقات كهذه.. وجود شيوعيّ في العائلة يضر بالعمل |
En azından Ailede bir vampir daha var. | Open Subtitles | على الأقل يوجد مصاص دماء آخر في العائلة |
- Epey bir bok biliyorum ben, tamam mı? Ailede bir tane de zeki insan bulunsun bari. | Open Subtitles | أعرف بعض الأشياء يجب أن يكون هناك ذكي في العائلة |
Bu hastalığın Aileye bir illet gibi bulaşmış olduğunu anladım. | Open Subtitles | و بأن الجنون متوارثٌ في العائلة كنهر أسود من الأمراض. |
Çünki, yanlış bir Aileye doğmuşum ve şimdi de cezasını çekiyorum. | Open Subtitles | . لأنني وُلدت في العائلة الخطأ . وها انا ذا ادفع ثمن هذا |
Olabilir ama bu tarif nesillerdir ailemde. | Open Subtitles | ذلك قد يكون نعم ، لكن هذه الوصفة في العائلة لأجيال |
Ve benim babam aileden herhangi birinin belki kendisinden bir şey çıkarabileceğinin farkında olmadan öldü. | TED | والدي توفي قبل أن يحقق أي شخص في العائلة ما من شأنه كما نأمل أن يجعل من نفسه شيئا |
Neyse ki babasıyla yaşanan nahoş durumları aşabildi de Ailedeki yerini alabildi. | Open Subtitles | سيكون ذلك جيدا لاجتياز الأعمال المزعجة مع والدها وأخذ مكانها في العائلة |
Ama tanışması gereken bir aile üyesi daha var ve belki de içlerinden en önemlisi. | Open Subtitles | لكن هناك فرد آخر في العائلة لتقابله وربما أهمهم على الإطلاق |
Beni severdi, ailesinde oturup saatlerce onun aptal Kore hikayelerini dinleyen tek kişiydim. | Open Subtitles | لقد كان يحبني لقد كنت الوحيد في العائلة الذي يجلس معه لساعات يستمع لقصصه الغبية عن كوريا |
Süper Doktor oyununda ailenin en iyisi ben olduğum için annem bana kıyamet sonrası ilk yardım işini verdi. | Open Subtitles | و منذ انني الأفضل في العائلة في لعبة العمليات، امي جعلتني المسؤول عن الاسعافات الاولية. |
The Sun, "Kraliyet Ailesinin de bir kalbi olduğunu gösterin" diyor. | Open Subtitles | "أثبت أن ثمة مشاعر في العائلة المالكة"، صحيفة "ذا صان" |
-Sen çılgınsın. - Bu aile arasında bir olay. | Open Subtitles | ــ أنت مجنون ــ شيئ متوارث في العائلة |