Açık alanda bile bu çekingen canlıların yerini tespit etmek kolay değildir. | Open Subtitles | حتى في العراء مع ذلك , هذه المخلوقاتِ الخجولةِ لَيستْ سهلةَ للإكتِشاف. |
Ve şimdi, Açık alanda, aynı kuyruk bükme hareketiyle Alphaya kur yapıyor. | Open Subtitles | لكن الآن، في العراء تراود "ألفا" بتدوير ذاك الذيك القديم مرة أخرى |
Nasıl oldu da bir zamanların genç, kibirli asilzadesi... basit insanlarla Zorlu bir yaşama razı oldu? | Open Subtitles | كيف يتاتى أن عربى ونبيل مثلك يعيشون في العراء هكذا ؟ |
Bütün bunları böyle ortada bırakmaya çekinmiyor musunuz? | Open Subtitles | أعني ألا تقلقون بترك هذه البضاعة في العراء ؟ |
Burada çok açıkta kaldık, saklanacak bir yer bulmalıyız. Acele edin. | Open Subtitles | بدلاً مِن تواجدنا هنا في العراء لنتوجّهْ إلى الغطاءِ. |
Ancak böyle açık bir alanda karın doyurmak yemek yemek için tehlikeli bir yol olabilir. | Open Subtitles | لكن الأكل في العراء هكذا قد يكون طريقة خطيرة للحصول على وجبة |
Palm Springs'i kazanırsam da, Açık turnuvaya gidebileceğim. | Open Subtitles | إذا فزت في بالم سبرينغز، أنا في العراء. |
Lüks yerlerde gece kalmaya gücümüz yetmediğinden, daha çok dışarıda uyumayı tercih ediyoruz. | TED | لا نستطيع تحمل تكاليف المساكن الفخمة للنوم مساءً، لذلك ننام كثيراً في العراء. |
Açık alanda avlanırlar, parçalarlar ve yeyip bitirirler. | Open Subtitles | يتم اقتناصهم في العراء وتقطيعهم الى أشلاء |
Açık alanda ateş altındaydık... ..ve korktuğumu itiraf etmiştim. | Open Subtitles | كنّا سنكون مقصوفين في العراء وأنا إعترفت بأنّني كنت خائف |
Açık alanda cinayet işlemenin fevri doğası, deneyimsiz olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الطبيعة الاندفاعية لتنفيذ عملية قتل في العراء تشير الى انه غير متمرس |
Onları Açık alanda öldürmek bizim işimiz bu. | Open Subtitles | ولكن قتلهم في العراء أمر نُجيده. هذا ماتريده. |
Gizlenecek bir yer bulmalıyız, kapalı bir yer... Açık alanda kapalı bir yer. | Open Subtitles | علينا العثور على التغطية، في مكان ما قبل أن يخرج مكان ما ليس في العراء |
Zorlu bir hafta geçirmiştim bütün o metro olayı ve, kucaklaşmak çok iyi gelirdi. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدي نوعُ a في العراء إسبوع بحادثةِ النفقَ وكُلّ. أنا يُمكنُ أَنْ آخذَ مستعملة جداً a حضنة. |
Zorlu bir gün ha, evlat? | Open Subtitles | في العراء يوم , هه، إبن؟ |
Öylece ortada duruyorlardı. Bilmiyorum, belki de bizi bekliyorlardır. | Open Subtitles | منزل فقط موجود هكذا في العراء لا ادري |
Herkesin deliliğinin ortada olmasını seviyorum. | Open Subtitles | أنا أحب أن الجميع وأبوس]؛ ق الجنون هو في العراء. |
Ben hayvanlar gibi boğulurken, sen neden açıkta yürüyorsun? | Open Subtitles | لماذا تمشي في العراء بينما أنا أَختنق مثل الحيوان؟ |
Gün ışığında açıkta dolaşan bir gurup ender görülen bir manzaradır. | Open Subtitles | لرؤية مجموعة منهم ، تمشي في العراء نادر جداً. |
Gerçi çok şaşırdım, böyle bir şey açık bir alanda oluyor ve kimse hiçbir şey görmüyor, öyle mi? | Open Subtitles | هذا أمر صادم, شيء كهذا يحدث في العراء و لا أحد يرى شيئا ؟ |
Cesedi bu şekilde açık bir alana atıp gitmek çete işi olduğunu düşündürüyor. | Open Subtitles | إلقاء الجثة في العراء بتلك الطريقة تجعل الأمر يبدو كإغتيال عصابات. |
Şu ibneleri yenip Açık turnuvaya geçebilir miyiz artık? | Open Subtitles | هل يمكننا الفوز على هذه FUCKERS والحصول في العراء بالفعل؟ |
Açık turnuvaya katılıyorum. | Open Subtitles | أنا أبذل المدى في العراء. |
En çok çocuğun dışarıda olduğu zamanda. Herkes için görünebilir olduğunda. | Open Subtitles | في وقت يكون جميع الأطفال فيه في العراء ، ليراهم الجميع |
dışarıda olmaktan hoşlanmıyorum, buna agorafobi deniyor. Değil mi? Yanlış. | Open Subtitles | لاأحبّ أن أكون في العراء هذا اسمه الخوف من الأماكن العامّة |