ويكيبيديا

    "في العمر" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • hayatta
        
    • yaşında
        
    • yaşlı
        
    • yaşlanma
        
    • yaşta
        
    • ömründe
        
    • genç
        
    • Yaşını
        
    • insanın hayatında
        
    • yaş
        
    • yaşlandıkça
        
    Benim Baudji der ki gerçek aşka hayatta bir defa rastlarsın, o zaman önünde hiç bir güç duramaz. Open Subtitles ابي قال، الحبّ الحقيقي يَحْدثُ فقط مرة واحدة في العمر وعندما يحدث لا شيء يمكن ان يقف في طريقِه
    15 yaşında, dünyanın en genç kadın pilotu olup solo uçuşlar yapan bir pilot için kadeh kaldırmak istiyorum. Open Subtitles أود أن أقدم النخب إلى صف اليطارين. التي في العمر 15 كانت أصغر طيار في العالم. التي طارت بالسولو.
    Yani, çocuklar iyi. Bu durumda yaşlı kadının kusursuz bir bakıcı olduğunu söyleyebilirim! Open Subtitles الأطفال بشكل جيد , وأن هذا كان مرة واحدة في العمر مربية مثالية.
    Ve şu sonuca vardım, yaşlanma için daha uygun olan metafor bir merdiven -- insan ruhunun göğe yükselişi, bize bilgelik, bütünlük ve gerçeklik getiriyor. TED واكتشفت ان افضل تعبير مجازي عن التقدم في العمر هو الخط التصاعدي انه خط تصاعد الروح البشرية التي ستوصلنا الى الحكمة و الكلية و الأصالة
    Zengin olmalılar çocuklar uygun yaşta olmalı ve anneleri güzel olmalı. Open Subtitles يجب أن يكونوا أغنياء. ولديهم أطفال في العمر المناسب. ولديهم أمهات جميلات.
    Bu insanları görebilmek insana ömründe bir kez nasip olur. Open Subtitles وهي تحدث مرة واحدة في العمر أن ترى كل هؤلاء الناس
    - Tahmin ettim. Senden epey genç. - Neden epey dedin? Open Subtitles أعتقد أنه لا يمكنك معرفته ، إنه أصغر منك في العمر
    Aynı zamanda zanlının Yaşını tahmin etmek en zor şeydir ve sırf birinin yaşı tutmuyor diye onu kolayca soruşturma dışında bırakmam. Open Subtitles وانه يجب عدم استبعاد شخص ابدا بسبب اختلاف في العمر ماذا عن التكهن؟ بانه بسبب عدم وجود اي دليل في مسرح الجريمة
    Bu istediğim çok fazla biliyorum ama bu insanın hayatında karşısına bir kez çıkabilecek bir fırsat. Open Subtitles أعرف أنّني أطلب الكثير... لكن، يا إلهي... ، هذه فرصة تتاح مرّة واحدة في العمر.
    Şimdi tüm sorun yaşlanmak. Şöyle ki, 65 yaş üstü insanlar intihar olasılığı en yüksek insanlardır. TED والان المشكلة أن مع كل هذا العدد المتقدم في العمر هي أن الذين تعدت أعمارهم الـ 65 هم الأكثر عرضة للإنتحار.
    Bunun yanında, yaşlandıkça daha zayıf hale geliyor olmamız da yadsınamaz bir gerçek. Bu durumda, daha önceden yapabildiklerimizi, yapamaz hale geliyoruz. TED والأشد من ذلك هو مع ازديادنا في العمر نصبح أضعف ولا نستطيع القيام بالمهام التي كنا نفعلها من قبل
    Benim Baudji der ki gerçek aşka hayatta bir defa rastlarsın, o zaman önünde hiç bir güç duramaz. Open Subtitles ابي قال، الحبّ الحقيقي يَحْدثُ فقط مرة واحدة في العمر وعندما يحدث لا شيء يمكن ان يقف في طريقِه
    Bu arada ben hayatta bir kez yakalayabileceğim yüksek kalite bir fantezi yaşamaya çalışıyorum. Open Subtitles في هذه الأثناء تعثرت في خيال راقي و يحدث مرة واحدة في العمر هنا
    Böyle bir fırsat hayatta bir defa gelir. Open Subtitles أصغ, هذه فرصة لا تأتي إلا مرةً واحدة في العمر
    Senin yaşında, senin deri rengine ve kan grubuna sahip. Open Subtitles أجل، وهو يطابقك في العمر ومرونة النسيج الجلديّ وفصيلة الدم
    Bu yaşında, hafta hafta ne kadar değiştiklerini görmek inanılmaz. Open Subtitles رائع أن نرى كيف يتغير الأطفال في العمر كل أسبوع
    60 yaşında bir adam. Open Subtitles كان رجل في الستين من عمره رجل كبير في العمر مقرف
    Sırf evimiz ve bebeğimiz var diye yaşlı olduğumuz anlamına gelmez. Open Subtitles بمجرد لدينا منزل وطفلة، لا يعني إننا أصبحنا كبار في العمر.
    Geleneksel toplumlar içinde yaşlanma hakkında konuşacağım. TED سأتكلم عن التقدم في العمر في المجتمعات التقليدية.
    Hayatımız boyunca, travmanın gerçekleştiği yaşta kalırız. Open Subtitles فإنّنا نُحصر في العمر الذي أصابتنا خلاله صدمتنا لباقي حياتنا.
    Böyle bir şansı ömründe bir kez yakalarsın. Open Subtitles مثل هذه الفرص تأتي مرة واحدة في العمر
    CK: Evet. Yaşını göstermeyen bazı hayvanlar vardır. TED سي كي: هناك بعض الحيوانات لا يبدو أنها تتقدم في العمر
    Çünkü Stan Lee ile dondurma yeme fırsatı, insanın hayatında bir kez rast gelir. Open Subtitles لأن فرصة الذهاب "إلى جيلاتو برفقة "ستان لي تأتي مرة واحدة في العمر
    Biyoloji bu duruma bazı sınırlar koyuyor her kas için her teknik makul değildir ve şarkıcılar yaş aldıkça onların sesleri değişir. TED كما ترسم البيولوجيا بعض الحدود ليست كل التقنيات ممكنة لكل العضلات، وأصوات المطربين تتغير بتقدمهم في العمر.
    bizlerin normalde yapabileceğimiz işlerde görev almalarından bahsediyorum. Çünkü bu işlerin yürütülmesi, yaşlandıkça daha da zor hale geliyor. TED بل أعني أن الروبوتات تقوم بالأعمال التي نفعلها عادة لأنفسنا ولكنها تزداد صعوبة مع تقدمنا في العمر

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد