Ama ben basit bir kütüphaneciyim. Dans etmeyi ancak kitaplarda okudum. | Open Subtitles | لكنني مجرد أمينة مكتبة بسيطة، قرأت عن الرقص في الكتب فحسب |
Bu yüzden, hayattaki en iyi arkadaşlarım kitaplarda okuduğum karakterlerdi. | TED | لذا أفضل أصدقائي في الحياة كانوا الشخصيات التي قرأت عنها في الكتب. |
"İç gözlem" kelimesi analiz yapmak istediğimiz kitaplarda bir kez bulunmadı. | TED | لم تظهر كلمة التأمل ولا لمرة واحدة في الكتب التي نريد تحليلها. |
Çizgi romanlarda görüşürüz dostum. | Open Subtitles | سأقابلك في الكتب الهزلية أيها الوغد ماذا؟ |
Simdi siyahların kitaplarını bu harika kitaplara tercih mi edeceksin? | Open Subtitles | الآن سوف تذهب للمتاجرة في الكتب العظيمة للكتب السوداء ؟ |
Babam bütün zamanını çalışarak... ilim ve felsefe kitapları okuyarak geçirdi. | Open Subtitles | لقد قضى والدي كل عمره في الدراسه في الكتب وفي تعلم الفلسفه |
Bizim keşfettiğimiz şey bu insanlar için İbrahim sadece kitaplardaki bir figür değil, o yaşıyor, o yaşayan bir varlık. | TED | إذا ماذا اكتشفنا .. ان ابراهيم ليس مجرد شخصية مكتوبة في الكتب بل هو شخصية على قيد الحياة .. تعيش بتقاليدها واخلاقها .. |
Tıbbi ders kitaplarında pek fazla bir şey yoktu aslında, çünkü doktorlar çoğunlukla hastalık hakkında yazarlar. | TED | لكن في الحقيقة لم يكن هناك الكثير في الكتب الطبية، لأن الأطباء يكتبون غالبًا عن الأمراض. |
Rastladığınız kitaplarda, filmlerde ya da televizyon şovlarında bu formüle dikkat edin. | TED | إبحث عن صيغة الأبطال في الكتب والأفلام والتلفزيون التي تمر بك |
Bu kitaplarda yazmaz ama üzerinde. | Open Subtitles | انهم لا يكتبون عنها في الكتب و لكنها اصابتك |
Ama kitaplarda, buranın balıklarının berbat olduğu söylenir. | Open Subtitles | لكن في الكتب, يقولون أن الأسماك في الأنهار سيئة. |
Şehir plancısı olarak çalışırken, kitaplarda ki her türlü kestirmeyi görürdüm. | Open Subtitles | أتعلمين أنني عندما كنت أعمل كمخطط للمدينة لقد رأيت كل الغرائب في الكتب |
kitaplarda okuduğum, göreceğimi sandığım tüm o şeyleri göremeyeceğim. | Open Subtitles | كل ما قرأته في الكتب وظننت أنني سأراه لن أراه |
Futbol mu? kitaplarda yok. Bütün kitapları okudum. | Open Subtitles | كرة القدم، إنها ليست في الكتب قرأت كل الكتب |
Bir saniye, kitaplarda gerçek dünyanın bir versiyonlarını bulabileceğimizi söyledin. | Open Subtitles | الكثير من الضرر و التشظي لقد قلت أنت إنه في الكتب يمكنك أن تجد |
Amerikan Çizgi romanı Pantheon'da Asyalıların aşağılık köleler ya da tek boyutlu, kung fu bilen kötü adamlar olarak talihsiz bir şekilde ırkçılık yapılarak yansıtılmalarını anlıyorum. | Open Subtitles | أفهم انه هناك عودة مؤسفة للجانب العنصري في الكتب المصورة الأمريكية لاّسيويون يُصوَّرون على أنهم مهووسون متذللون |
Çizgi romanlarla alakalı bir şey sanırım. | Open Subtitles | هو يعمل في الكتب المصورة الخيالية. أنا لست مهتمة كثيرا بذلك. |
Sihirbazların, tozlu kitaplara göz ucuyla bakıp akşamın gölgesini içtikleri yerdir. | Open Subtitles | إنه حيث يذهب المجلس للتحديق في الكتب المتربه ويشربوا ظلال الليل |
kitaplara baktım ve onlarda çok da bir şey bulamadım. | TED | بحثت في الكتب لكنها لم تساعدني بالشيء الكثير. |
Babam bütün zamanını çalışarak... ilim ve felsefe kitapları okuyarak geçirdi. | Open Subtitles | لقد قضى والدي كل عمره في الدراسه في الكتب وفي تعلم الفلسفه |
Yunanistan ve Roma antik kitaplardaki bir efsane haline gelmiş... ve Avrupa medeniyetleri barbarlık dönemine girmişti. | Open Subtitles | الأغريق والرومان أصبحوا أساطير قديمة في الكتب القديمة والحضارات الأوروبية دخلت عصر البرابرة |
Onu 48 saatte indireceğim ve tıp kitaplarında yerimi alacağım. | Open Subtitles | سأقضي عليه في 24 ساعة وأحصل على بابي الخاص في الكتب الطبية |