Ben de insanlar odayı terk ettikten sonra konuşmaya devam ediyorum. | Open Subtitles | غالبا ما أستمر في الكلام لفترة بعد أن يغادروا الناس الغرفة |
Ve Dünya gününde, 1990'da, Dünya gününün 20. yıldönümü, bu konuşmaya başladığım zamandı. | TED | و في يوم الأرض، سنة 1990، وفي الذكرى العشرين ليوم الأرض بدأت في الكلام. |
konuşmaya devam et, tüm söylediklerini duyabiliyorum. | Open Subtitles | فقط استمر في الكلام أستطيع أن أسمع كل كلمة تقولها |
İşimi aldılar,istikrarımı aldılar... şimdi de konuşma hakkımı elimden alıyorlar. | Open Subtitles | لقد اخذو مني عملي,واستقراري الان سوف يأخذون حقي في الكلام |
Rahat ol. Annem konuşma şeklinden anlaşılandan daha iyi huyludur. | Open Subtitles | تشجع, أمي ألطف في التصرف مما تبدو عليه في الكلام |
Benim de konuşmaya hakkım var; Konuşacağım da. | Open Subtitles | وأنا على ثقة بأنني قد ترك في الكلام ، وأنا لن أتكلم. |
Tamam, ama konuşmaya devam et ki nerede olduğunu bileyim. | Open Subtitles | حسنا ولكن استمرار في الكلام لأعرف أين تكون |
Ağdalı konuşmaya çalışırken yakaladın. | Open Subtitles | أمسكت بي أحاول أن أكون متأنقا في الكلام. |
Bilinci yerinde. konuşmaya devam edin. Belki sesiniz onu aramıza temelli getirir. | Open Subtitles | إنها صافية الذهن , استمري في الكلام فلربما صوتك يجذبها إلينا |
Burada konuşmaya devam edersem Kelly lafa giremez değil mi? Hadi, Suds. Bana, Yardımcı ol. | Open Subtitles | إذا استمريت في الكلام كيلي لن تستطيع المشاركة هيا سدز أعطني فرصة |
Bana birkaç isim söyle. Lütfen, konuşmaya devam et. | Open Subtitles | أخبرني فقط ببعض الأسماء رجاء، أستمري في الكلام |
konuşmaya devam etmek isterdim ama pek müsait değilim | Open Subtitles | اسمعي .. اريد ان استمر معكِ في الكلام و لكن الآن ليس الوقت المناسب |
- Ya sesini kes ve üste geç ya da konuşmaya devam et ve gidişimi izle. | Open Subtitles | أو أستمر في الكلام وشاهدني وأنا أخرج من هذاالباب |
konuşmaya başlasan iyi olur. Yoksa voltanı alacaksın. | Open Subtitles | من الأفضل أن تشرع في الكلام او ابتعد من هنا بحق الجحيم |
Kendini tanıtmak yok. Sadece gir ve konuşmaya başla. | Open Subtitles | بدون مقدمات، اذهب للداخل وابدأ في الكلام |
Toplumun dışından, konuşmaya razı biri olmalı. | Open Subtitles | الذي قد يكون يرغب في الكلام ان كان موجودا ساجده |
Dediğim gibi ya da en azından söylemeye çalıştığım gibi ikiniz baharatlar üzerine konuşmaya başlamadan önce "Gökkuşağının Sonu" gösterisinin açılış gecesinde kırmızı halıda yürüyor olacağız ve ilk kez çift olarak birlikte görüneceğiz. | Open Subtitles | هذا ما كنت اقول او على الأقل كنت احاول قوله قبل ان تبدئا انتما الاثنين في الكلام عن البهارات |
Bunu söylemem savımı güçlendirmiyor ama konuşmaya devam edersem en sonunda bir şey bulacağım gibi geliyor. | Open Subtitles | نعم, هذا حقاً لا يساعد جدالي لكن أعشر أنه لو استمريت في الكلام في النهاية, سأجد المطلوب |
Şimdi sizlere ciddi konuşma bozuklukları olan birinin -aslında iki kişi- örneklerini dinleteceğim. | TED | سأقوم الآن بتشغيل مقطع صوتي لشخص، أو شخصين في الواقع يعانيان من اضطرابات شديدة في الكلام. |
konuşma hastalıklarıyla doğanlar için önceden kaydedilmiş ses örneklerine sahip olmak gibi bir lüksümüz yoktu. | TED | لم تكن لدينا رفاهية الحصول على مقاطع مسجلة لهؤلاء الذين وُلدوا باضطراب في الكلام. |
Gönüllülere karşı konuşma şeklim kötü mü? | Open Subtitles | أليست طريقتي في الكلام مع المتطوعين سيئة؟ |