Alışveriş merkezinde resmini tişörte basan bir yer var. | Open Subtitles | هناك متجر جديد في المجمع التجاري يضعون صورتك على القميص |
Beni salabilirsin, ama ben Alışveriş merkezinde dolaşmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | يمكنك إطلاق سراحي، لكن سأستمر بالتعرّي في المجمع التجاري |
Alış veriş merkezinde ne oldu? Yaya geçidinde ne oldu? | Open Subtitles | ما حصل في المجمع التجاري ما حصل في تقاطع الشوارع |
Alış veriş merkezinde ne yapıyordun Dale? | Open Subtitles | ما الذي كنت تفعله في المجمع التجاري يا دايل؟ |
Kutuları boşaltmaktansa daha çok size AVM'den bir şeyler alalım. | Open Subtitles | ما رأيكم إذا قللنا اهتمامنا في فك الأمتعة و ركزنا أكثر على الذهاب للتسوق في المجمع التجاري |
Sonra bazı e-postaları yanıtladım. Sonunda kestirmeden, alışveriş merkezinin otoparkından geçtim. | Open Subtitles | ثم أجبت على بعض الرسائل الإلكترونية أخيراً طريق مختصر من خلال موقف السيارات في المجمع التجاري |
Alışveriş merkezindeki garip çocuk bana çıkma teklifi etti havalarındaydım. Tanrı'm. | Open Subtitles | حسناً , رجل غريب في المجمع التجاري يطلب مني الخروج معه |
18 yaşındayken, Val Kilmer beni Alışveriş merkezinde gördü ve model olmam gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | إلى اللقاء عندما كنت في الثامنة عشر من عمري فال كيلمر , رأني في المجمع التجاري |
Veya Alışveriş merkezinde spor aleti satıyor olabilirmiş. | Open Subtitles | أو من الممكن أن يبيع أدوات للياقة في المجمع التجاري. |
Umarım Alışveriş merkezinde çok fazla para harcamamışsınızdır. | Open Subtitles | لم تنفقوا الكثير من المال في المجمع التجاري على ما آمل؟ |
Potomac Mills Alışveriş merkezinde. O daha 6 yaşında. | Open Subtitles | في المجمع التجاري في بوتوماك ميلز |
Alışveriş merkezinde ben de aynı taktiği kullanıyorum. | Open Subtitles | - أنا أفهم هذا جيداً .. -أستخدم نفس الإسلوب في المجمع التجاري |
Alışveriş merkezinde, yeni bir tane var. | Open Subtitles | هناك صالة متعددة في المجمع التجاري |
AVM saldırısı. 18 kişi öldürüldü 12 de yaralı. | Open Subtitles | إطلاق النار في المجمع التجاري أسفر عن 18 قتيلًا 12 جريحًا. |
Biz neden bir mini AVM'deyiz ki? | Open Subtitles | لماذا قاموا بوضعنا في المجمع التجاري ؟ |
Bıçak taşıyorum, çünkü geçen bahar alışveriş merkezinin yiyecek bölümünde tecavüze uğradım. | Open Subtitles | أنا أحمل معي السكين لأن أعتدي علي جنسياً . في المجمع التجاري الربيع الماضي |
Mesela, alışveriş merkezinin yeni restoranları veya polis karakolunun yanındaki tatlıcı veya gerçekten kalabalık ve aydınlık olan herhangi bir yer. | Open Subtitles | انتِ تعرفين، ربما تفقد الأكل الجديد في طابق الأكل في المجمع التجاري او بقعة كورو بجانب محطة الشرطة او اي مكان اخر عام جداً و به إضاءة جيدة |
Alışveriş merkezindeki deri pantolon satan gotik mağazası da öyle. | Open Subtitles | أو ذاك المتجر القوطي في المجمع التجاري. شراء بنطال عليه نجمة خماسية. |
Evet. Alışveriş merkezindeki donmuş yoğurtçu tarafından reddedildim, | Open Subtitles | أجل , حتّى أنه تم رفضي من قبل محل الزبادي المثلّج في المجمع التجاري |