Yan taraftaki ana evde yaşıyoruz, burada fırında çalışıyoruz, tüm kazançlar da Lancester'dan daha fazla arsa almaya gidiyor. | Open Subtitles | نعيش في المنزل الرئيسي المجاور نعمل هنا في المخبز و جميع الأرباح نشتري بها أراضي إضافيه في مدينة لانكاستير |
Babam çok çalışan bir fırıncıydı, ama fırında işini bitirdiğinde bana ve kardeşime hikayeler anlatırdı. | TED | والدي كان خبازاً مثابراً ولكن عندما كان ينتهي من عمله في المخبز كان عادة يخبرني و يخبر أخي بعض القصص |
Dur tahmin edeyim Fırındaki kasiyer kız, bale çorabı giyiyordu. | Open Subtitles | دعني أخمن أمينة الصندوق في المخبز كانت ترتدي مدفئات للساق |
Şu Fırındaki küçük kargaşayı senin ayarladığını bilmiyorum mu sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين أنني لا أعرف شيء عن الشغب الصغير في المخبز... |
Açıkça belli ki pasta fırınındaki işini özlüyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنكِ تفتقدين عملكِ في المخبز |
Açıkça belli ki pasta fırınındaki işini özlüyorsun. | Open Subtitles | يبدو أنكِ تفتقدين عملكِ في المخبز |
Eğer yardım istersen, eskiden bir fırının teslimat işini yönetirdim. | Open Subtitles | إن احتجت لأي شيء، فأنا الحمّال في المخبز. |
Sizi korkuttuysam özür dilerim ama bu emziği fırında unutmuşsunuz. | Open Subtitles | اسفة لمباغتتك، لكنك تركت مهدئ الاطفال هذا في المخبز |
Ama fırında gerçekten sıkı çalışırım, lütfen odamda kalmama izin ver! | Open Subtitles | لكنني ساعمل جاهدة في المخبز لذا من فضلك دعيني اقيم في الغرفة |
Size yakın zamanda bir pansiyon ayarlayacağız ama, ...şimdilik burada fırında uyuyacaksınız. | Open Subtitles | سنجد مسكن لكم ولكن الآن,ستنامون في المخبز |
fırında yarı zamanlı bir işi vardı. | Open Subtitles | و كان لديها دوام جزئي في المخبز |
Bana bu sabah fırında olanları anlattı. | Open Subtitles | قالت لي عن هذا الصباح في المخبز |
Hani tam pişmemiş, fırında kısık ateşte olur ya. Turta? | Open Subtitles | فاترة في المخبز عند النافذه |
Fırındaki kurban gırtlağına kadar borca batmıştı. | Open Subtitles | الضحية في المخبز قالت انها كانت غارقة في الديون |
- Fırındaki soygunu hala çözemedik. | Open Subtitles | مازالت هناك السرقة في المخبز. |
Bu arada, Fırındaki patlamanın güvenlik kameralarını izledim ve o KONTROL ajanlarını serbest bıraktığını biliyorum. | Open Subtitles | بالمناسبة ، لقد أعدتُ مشاهدة أشرطة فيديو الأمن الخاصة بالانفجار في المخبز وعرفتُ أنك تركت أولئك العملاء من (كونترول) يهربون |
Eğer yardım istersen, eskiden bir fırının teslimat işini yönetirdim. | Open Subtitles | إن احتجت لأي شيء، فأنا الحمّال في المخبز. |