ويكيبيديا

    "في المرفأ" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • limanda
        
    • Limandaki
        
    • rıhtımda
        
    • İskeledeki
        
    • kayıkhanedeki
        
    Buraya gelirken, limanda bir tekne görmüştük. Open Subtitles لقد رأينا قارب في المرفأ ونحن في الطائرة
    Kartelin kokaini kaçırmak için limanda kullandıklarıyla aynı. Open Subtitles لتهريب المخدرات, لقد وجدناها في المرفأ هذا صحيح.
    Evet ama limanda demirli bir gemi varsa, terminal de açık olmak zorunda. Open Subtitles أجل، لكن لو رست سفينة في المرفأ ستظلّ المحطة مشغلة بعدد منخفض من العاملين.
    Limandaki baskında aldığınız kokaini. Open Subtitles الكوكياين الذي حصلت عليه من التمثال في المرفأ
    Limandaki herkesle konuştum. Open Subtitles أجريتُ مقابلة لكلّ من كان في المرفأ.
    Bu sabah erken saatlerde rıhtımda ele geçirilmişler. Open Subtitles لقد استوليَ عليهم في غارةٍ هذا الصباح في المرفأ
    İskeledeki adamsın. Bizi ölüme terk edecektin. Open Subtitles هناك في المرفأ كنت ستقتلنا بمجرد أن تنظر إلينا
    Yani onu dövdünüz mü? Hayır, kayıkhanedeki bir yatağa taşıdık ve sabah, ona kahve verdik. Open Subtitles كلاّ، لقد سحبناه إلى السرير في المرفأ وسكبنا له القهوة في الصباح
    Göçmenlik görevlileri, onlar gemiden inmeden limanda kontrol ettiler. Open Subtitles مسؤولو الهجرة يقوموا بمقابلة القوارب وهى في المرفأ ويقوموا بفحصهم بالطريقة الصحيحة على السفينة
    Bu adamı sen gittikten sonra limanda gördüm. Open Subtitles كان يتجول في المرفأ بعد مغادرتك
    "limanda bir gemi güvendedir ancak gemiler limanda kalmak için yapılmadılar." Open Subtitles "القارب في المرفأ آمن" "ولكن هذا ليس مابنيت له القوراب"
    Onları limanda gördüm. Open Subtitles لقد رأيتهم في المرفأ
    Sadece bir gün için limanda demirliğiz. Open Subtitles نحن في المرفأ ليوم واحد فحسب
    Çünkü biri onu limanda delik deşik etmiş. Open Subtitles لأنّ أحدهم قام بتقطيعه في المرفأ .
    Şuna bakın, Limandaki ayak takımı da buradaymış. Open Subtitles الشحاذون الذين في المرفأ
    Şuna bakın, Limandaki ayak takımı da buradaymış. Open Subtitles الشحاذون الذين في المرفأ
    rıhtımda bir şeyleri altüst ediyormuş. Open Subtitles إنه يسبب نوعاً ما من فوضى مضحكة... في المرفأ
    Kayığım güney tarafındaki rıhtımda terk edilmiş. Open Subtitles . تم إيقاف قاربي في المرفأ الجنوبي
    86 yılında aynı iskeledeki vinçten atlayan birisi olmuş. Open Subtitles وقفز آخر عن رافعة تحميل سفينة في المرفأ نفسه في 1986
    İskeledeki adamı... Open Subtitles ذاك الرجل الذي في المرفأ...
    Affedersiniz, kayıkhanedeki adamın dediğine göre siz iki herif, Dr. Wexler'ın takım arkadaşıymışsınız. Open Subtitles الرجل في المرفأ الرئيسي قال لي... أنّ الد. (ويكسلر) كان زميلكم في فريق الفتيان
    kayıkhanedeki patlama. Open Subtitles في المرفأ

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد