Yani Mezarlıkta O'nu itiraf etmesi için zorladın, öyle mi? | Open Subtitles | لذا حاولت أن تجبرها على أن تكشف نفسها في المقبرة |
Eğer bir şeyleri kazımak istesem emin ol bunu Mezarlıkta yapmazdım, St. Cloud. | Open Subtitles | لو كنتُ أودُ سرقة أحدهم فلَن أفعلَ ذلكَ في المقبرة يا سانت كلاود |
Cenazeye katılmak isterseniz, gece yarısı evin arka tarafında kalan Mezarlıkta cenaze defnedilecek. | Open Subtitles | لو رغبت في حضور الجنازة، فإنها ستبدأ في منتصف الليل في المقبرة الموجودةخلفالمنزل. |
Mezarlıkta bir mezartaşı buldum üzerinde adım ve resmim vardı. | Open Subtitles | وجدتُ شاهد قبرٍ في المقبرة وكان إسمي و صورتي عليه |
Sevmiyorsan da, bana... Mezarlıktaki bakışını açıkla. | Open Subtitles | وإلا اشرحي لي تلك النظرة تلك النظرة التي رميتني بها في المقبرة |
Bugün çalışma izni çıkarmaya gittim sonra da Mezarlıkta çalışmaya gittim ama beni yine kovdular. | Open Subtitles | ذهبت اليوم للحصول على تصريح عمل, و من ثم ذهبت إلى العمل في المقبرة, و لكنهم طردوني مجدداً |
O Pazar günü Mezarlıkta öylesine buluşmamıştık... | Open Subtitles | لم يكن صدفة أننا قد رتبنا للقاء في المقبرة في ذلك الأحد |
Baxterların Mezarlıkta gönderdiğim dört adamı var. | Open Subtitles | ربما تستمتع من تناول العشاء معنا الليلة لدى الباكسترز اربع رجال في المقبرة محسوبون علي |
Dün Mezarlıkta bir mezarı kazarken bulundun. | Open Subtitles | لقد تم ضبطك البارحة في المقبرة تدنس المدفن |
Şu an Tomelilla'nın arka tarafındaki Mezarlıkta yatıyor. | Open Subtitles | أمي بنغتا ميتة وهي في المقبرة الآن في موطننا الأصلي |
O gitti. O Mezarlıkta. Onu görmek ister misin? | Open Subtitles | هذا يعني أنه رحل، إنه في المقبرة أتود رؤيته عند المقبرة؟ |
Yani, o gitti. O artık Mezarlıkta. - Onu görmeye gitmek ister misin? | Open Subtitles | هذا يعني أنه رحل،إنه في المقبرة أتود رؤيته عند المقبرة؟ |
Eğer cevap vermek istemiyorsan, o zaman Mezarlıkta niye bana öyle baktığına... bir açıklama istiyorum | Open Subtitles | إذا كنت لا تريدين الرد ، إذن ، أنا أريد تفسيراً لتلك النظرة التي أعطيتني إياها في المقبرة |
Geçen gün ne yapmaya çalışıyordun? Mezarlıkta karımı gözetliyormuşsun. | Open Subtitles | لماذا كنت في المقبرة قبل أيام ، تتجسّس على زوجتي ؟ |
Bilekliği Mezarlıkta buldu. Güney duvarının yakınında. | Open Subtitles | لقد وجدت السوار في المقبرة قرب الحائط الجنوبي |
Beni takip edebilirler ama Mezarlıkta beni hissetmeleri çok zor. | Open Subtitles | قد يكونوا قادرين على تعقبي لكنهم سيجدون صعوبةً بإيجادي في المقبرة |
Mezarlıkta saklanmak ne dâhiyane bir fikir. | Open Subtitles | الاختباء في المقبرة يا لها من فكرة رائعة |
Bölüğe, Avrupa askeri zihniyetinin daha önce binlerce zavallı kurbanını gömdüğü askeri Mezarlıkta Süvari Yüzbaşısının cenaze töreninde bulunmaları emredildi. | Open Subtitles | اُمر قائد سلاح الفرسان السريّة بالحضور إلى المدافن في المقبرة العسكرية حيث آلالاف من الضحايا الفقراء للعسكرية الأوروبية مدفونين بالفعل |
Mezarlıkta yapmam gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | لدي بعض الاشياء يجب أن أتمها في المقبرة. |
Oradan geliyorum zaten aynı Mezarlıktaki gibi ölü bitkiler var sadece. | Open Subtitles | .جئتمن هناكللتو. مجموعة من النباتات الميتة كما في المقبرة |
Yani şu an Lucas'ın Mezarlıktaki fotoğrafları çektiğinden mi şüpheleniyoruz? | Open Subtitles | حسناً الان سنعتقد بأن لوكاس هو من صورنا في المقبرة ؟ |