Olayın olduğu zaman arabanın arka koltuğunda bulunmaktaydılar. | Open Subtitles | لقد صدف أنهم كانوا في المقعد الخلفي للسيارة في ذلك الوقت |
Annen otumu sararken biz arabanın arka koltuğunda işi becerdik. | Open Subtitles | في المقعد الخلفي للسيارة... بينما كانت أمك تشتري لي الدواء |
Diğer şüpheliler arabanın arka koltuğunda olabilir. | Open Subtitles | من المحتمل أن يوجد مشتبهون آخرون في المقعد الخلفي للسيارة |
Ebeveynlerim aşkı bir arabanın arka koltuğunda bulmuşlar bu da benim doğmama yardımcı olmuş. | Open Subtitles | لقد قال أبواي أنهما وجدا الحب في المقعد الخلفي للسيارة وقد ساعد ذلك على خلقي. |
Babam arabanın arka koltuğunda uyukluyor. | Open Subtitles | والدي فاقد للوعي في المقعد الخلفي للسيارة |
Aslında, çantasıyla arabanın arka koltuğunda bekliyordu. | Open Subtitles | هو في الحقيقة كان ينتظر في المقعد الخلفي للسيارة مع حقيبته |
Şimdi, bunu inanılması güç bulabilirsiniz, ama bir arabanın arka koltuğunda geçirdiğim çok eğlenceli zamanlar oldu. | Open Subtitles | الآن قد تجد هذا / من الصعب تصديق ، كانت هناك أوقات هدف / عندما كان لدي الكثير من المتعة في المقعد الخلفي للسيارة ، |
arabanın arka koltuğunda. | Open Subtitles | - في المقعد الخلفي للسيارة -ما هي؟ |