ويكيبيديا

    "في الهواء الطلق" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • açık hava
        
    • temiz hava
        
    • dışarıda
        
    • temiz havada
        
    • açık havada
        
    Yakın tarihte yapılan bir kazıda çıkarılan heykel Adriyatik'te bir adada, açık hava müzesindeydi. Open Subtitles التمثال كان في الهواء الطلق في المتحف الموجود في جزيرة الأدرياتيكي. غادرا فورًا لمشاهدته.
    açık hava Verdi festivali için ne uygun bir mekan. Open Subtitles ياله من مكان رائع لاغني بمهرجان في الهواء الطلق.
    temiz hava ve güneş altında... 7 ağır silahlı muhafız gözetiminde... kendisi gibi 2 mahkumla birlikte egzersiz yapıyor. Open Subtitles حيث يتمرن مع اثنان آخرين من السجناء في الهواء الطلق و أشعة الشمس تحت مراقبة آمنة لسبع حراس مسلحين
    Burasının oralardan farkı, temiz hava, günışığı, kuş cıvıltıları olması. Open Subtitles ماهو الفرق الذي سيصبح هنا في الهواء الطلق وتحت اشعة الشمس الطيور تغرد على الاشجار انت تعلم ؟
    Doğru, o tekne çok seksi, ve bazen dışarıda duş alıyor. Open Subtitles حقـًا؟ فعـلاً، هذه السفينة مثيرة للغاية وتستحـم أحيانـًا في الهواء الطلق
    Güzel bir ikindiydi, temiz havada olmak ferahlatıcıydı. Open Subtitles كانت فترة بعد الظهر مبهجة وكان التنزه في الهواء الطلق مريحاً
    açık havada tropik bir cennete gerçekleşen başka bir konferansta, kahvaltı büfesindeyim ve bir çift yanıma yaklaştı. TED في مؤتمر آخر، كان في الهواء الطلق في جنة استوائية، وأنا في المائدة المفتوحة لوجبة الإفطار، يقتربُ زوجان مني،
    Geç vakitte yapacakları açık hava konseri için prova yapıyorlar. Open Subtitles وهم يتدربون على حفل موسيقي في وقت متأخر من الليل في الهواء الطلق.
    Suriye'de Malula denen bir yer var. Çok büyük bir açık hava tiyatrosudur. Çok güzel. Open Subtitles هناك مكان في سوريا يسمى معلولا مسرح في الهواء الطلق كبير جداً ، جميل
    Marshall'ın babası eğer New York'ta bir açık hava düğünü yaparsak soyulacağına ikna olmuş. Open Subtitles والد مارشال مقتنع أنه إذا عملنا الزفاف في الهواء الطلق في نيويورك،
    Bir çok spor ve açık hava aktiviteleri var. Open Subtitles وهناك الكثير من الألعاب الرياضية والأنشطة في الهواء الطلق.
    Şapka siperinde açık hava bölümü olan iki katlı bir kovboy şapkasına. Open Subtitles طابقين علي شكل قبعة ، والعشاء في الهواء الطلق علي الحافة
    Gülen surat, daha temiz açık hava yaşantısı fikrini düşünemem. Open Subtitles سمايلي أنا لا استطيع أن افكر سوى في العيش في الهواء الطلق خارجا
    Yağmalamıyorum, ödünç alıyorum. Tabi ya! Onu temiz hava alması için bir yürüyüşe çıkarıyordun. Open Subtitles ـ ليست سرقة مجرد اقتراض ـ بالطبع، كنت تأخذينه في جولة في الهواء الطلق
    Bir göz odaya mahkûm olup çalışmaktan iyidir. Dışarı çıkıp temiz hava alıyorsun en azından. Open Subtitles هو أفضل من العمل في مكتب مجزّأ، تخرج في الهواء الطلق
    Bir gün temiz hava ve ağaçların olduğu bir yerde büyümesini.. Open Subtitles أريد أن نعيش يوما في الهواء الطلق و الأشجار
    ve dışarıda yürürken hepimizin nefes aldığı aynı kirlilikten yapıldı. TED وهو نفس التلوث الذي نتنفسه جميعًا عندما نسيرُ في الهواء الطلق.
    Sayın Yargıç, on emiri sadece dışarıda sayabilirim. Open Subtitles سموك، يمكنني فقط أن أقول وصاياي في الهواء الطلق
    Bir yarış pistinde, temiz havada rahtlamak için daha çok zaman. Open Subtitles وقت أكثر للاسترخاء في الهواء الطلق في مضمار السباق.
    Bu güzel öğleden sonrayı temiz havada geçirip biraz egzersiz yapacağız, tamam mı? Open Subtitles ... سنقضي هذا المساء الجميل في الخارج في الهواء الطلق ونعمل بعض التمارين
    İkimizde bu ailelerin açık havada olmayınca bir araya gelemediğini biliyoruz. Open Subtitles كلانا يعلم أن تلك اللقاءات الأسرية لم تكن بشأن النزهات في الهواء الطلق
    Kamp yapmak çok fenadır! Kamp ateşi, biraz sarma, kafayı bulma, açık havada seks. Open Subtitles التخييم شئ مذهل، اشعال النيران، بعض الحشيشه، الاسراف في الشرب، الجنس في الهواء الطلق

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد