Aslında o kadar mükemmel ki şu anda senden biraz nefret eder gibiyim. | Open Subtitles | في الواقع إنها مثالية جداً لدرجة أنني أكرهك لهذا السبب |
Aslında o bir meksika çikolatasıdır. | Open Subtitles | في الواقع إنها الشوكلاته المكسيكيه |
Aslında, o benden kira almıyor. | Open Subtitles | في الواقع إنها لا تطالب بالإيجار |
İşin aslı, kız sana abayı yakmış. | Open Subtitles | في الواقع إنها مهتمه بك تماماً |
İşin aslı, evlerimden birinde kalıyor. | Open Subtitles | في الواقع إنها في أحد منازلي |
Şey, Aslında o bir dul. | Open Subtitles | حسناً، في الواقع إنها أرملة |
Aslında o bir sakal. | Open Subtitles | في الواقع إنها لحية |
Aslında o UPENN, efendim. | Open Subtitles | في الواقع , إنها بنسلفانيا |
Aslında, o her zaman öyledir. | Open Subtitles | في الواقع ,إنها... .. دائمًا تبدو هكذا. |
Aslında o, "Gerçek yalancıdır deseler de inanma ama aşkımdan asla kuşkulanma." | Open Subtitles | في الواقع إنها:"شك في الحقيقة حتى تكون كاذبا... و لكن لا تشك أبدا أني أحب" |
İşin aslı, Ajan Levin'in kolundan çıkardığımızın aynısı. | Open Subtitles | في الواقع إنها نفس الرقاقة تماماً التى سحبناها من ذراع العميل (ليفين). |