Sen o kadarda kötü biri değilsin. Sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydin. | Open Subtitles | أنت لست مثل هذا الرجل السيئ, فقط دائماً في المكان الخاطئ في الوقت الخاطئ |
Kim olduğuna ve ne kadar sert olduğuna bakmaz,... ..yanlış zamanda yanlış yerdeysen, ölürsün. | Open Subtitles | لن يحدث فرقا لو انت اصبحت هكذا أو كنت رجل قاسي إذا كنت في البقعة الخاطئة أو في الوقت الخاطئ أنت اصبحت. |
Biliyorsun, bugün yanlış zamanda yanlış yerdeydin. | Open Subtitles | و لكن في الوقت الخاطئ و المكان الخاطئ للقيام بهذا العمل |
Sen meyve suyu getirmek ve yanlış zamanda tezahürat yapmaya kafanı yor, koçluk işini de üniversitenin beşinci ve altıncı yıllarında kaptan olmuş birisine bırak. | Open Subtitles | مارأيك في حصر دورك احضار صناديق العصير والهتاف في الوقت الخاطئ وان تتركي التدريب للشخص |
Sanırım kötü bir zamanda geldim. Dışarı mı çıkıyorsunuz? | Open Subtitles | يبدوا بأنني أتيت في الوقت الخاطئ هل ستخرجين؟ |
Yanlış bir zamanda yanlış biriyleydim. Herkesin başına gelebilirdi. | Open Subtitles | لقد كنت مع بعض الأشخاص في الوقت الخاطئ من الممكن أن تحدث لأيّ أحد |
Yoksul adamlar her zaman, yanlış zamanda diliyor | Open Subtitles | يسأل الشبّان الفقراء دائما في الوقت الخاطئ |
Arkadaşlar, bence biz sadece yanlış yerde, yanlış zamanda bulunmasından dolayı bu davayla uğraşıyoruz. | Open Subtitles | يا رفاق , اعتقد اننا فقط نتعامل مع قصية وجودها في المكان الخاطئ في الوقت الخاطئ |
yanlış zamanda yanlış yerdeymişim herhâlde. | Open Subtitles | وتواجدت بالمكان الخاطئ في الوقت الخاطئ على ما أظن |
Siz polislerin yanlış zamanda ortaya çıkmak gibi kötü bir huyunuz var. | Open Subtitles | أنتم معشر الشرطة لديكم موهبة في الظهور في الوقت الخاطئ |
O adam yanlış zamanda yanlış gemiye bindi. | Open Subtitles | الرجل دخل المركب الخاطيء في الوقت الخاطئ |
Yine yanlış zamanda görüşmeye geldin. | Open Subtitles | مرة أخرى تأتي لرؤيتي في الوقت الخاطئ |
yanlış zamanda yanlış hücredesin. | Open Subtitles | أنت في الزنزانة الخاطئة في الوقت الخاطئ |
Ama yanlış zamanda geldi abi. | Open Subtitles | و الفتى قد آتى في الوقت الخاطئ |
Sadece yanlış zamanda yanlış yerdeydin | Open Subtitles | كُنْتَ في المكان الخاطئ في الوقت الخاطئ |
Veya ben belki, yanlış zamanda dinliyorum | Open Subtitles | او ربما انا استمع في الوقت الخاطئ |
yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | المكان الخاطئ في الوقت الخاطئ. |
Kevaşe yanlış zamanda yanlış yerdeydi. | Open Subtitles | لقد كانت في الوقت الخاطئ و الزمن الخاطئ |
Bu doğru bir fikir ancak yanlış bir zamanda ve yanlış bir zamanda gelen doğru bir fikir, yanlış bir fikirdir." | TED | إنها الفكرة الصحيحة في الوقت الخاطئ، والفكرة الصحيحة في الوقت الخاطئ هي فكرة خاطئة." |
Görünen o ki, kötü bir zamanda geldim. | Open Subtitles | أعتذر إن أتيت في الوقت الخاطئ |