Biliyor musun Geçen gün bir mağazadayken bu kitabı gördüm | Open Subtitles | تعلمون، رأيت هذا عندما كنت في المتجر في اليوم الآخر. |
Hâlâ çıkartmadılar. Sizler, bilişimciler olarak daha aydın olduğunuzu düşünmüyorsanız, Geçen gün Apple'ın uygulamalar mağazasına baktım. | TED | وخوفا من أن تعتقدون أنكم جميعا ، كالديجيراتي ، تكون أكثر استنارة ، ذهبت إلى متجر أبل التطبيق اي فون في اليوم الآخر. |
Geçen gün buralarda seni arayan bir moruk vardı. | Open Subtitles | كان هنالك هنا رجلٌ غريب في اليوم الآخر يبحث عنك |
Geçen gün seni yangında görmem ne büyük şans, öyle değil mi? | Open Subtitles | لم يكن محظوظا أن رأيتك هناك في اليوم الآخر في النار؟ |
Önceki gün babasını gömmekle ilgili konuşan bir adam vardı. | Open Subtitles | الرجل الذي جاء لي في اليوم الآخر حول دفن والده |
Geçen gün arabayla otobanda gidiyordum. | Open Subtitles | في اليوم الآخر ، اضطررت وحدها على الطريق السريع. |
Geçen gün yolda arkadaşım Skipper'a rastladım. | Open Subtitles | إيران إلى صديقي كابتن في الشارع في اليوم الآخر. |
Geçen gün söylediklerimle ilgili konuşmamız gerek. | Open Subtitles | أحتاج أن أتحدث إليكم حول ما قلته في اليوم الآخر. |
Madeline ve Louise, yani Paris'in en iyi arkadaşları bana Geçen gün merhaba dediler. | Open Subtitles | مادلين ولويز, أصدقاء باريس المفضلين قالوا مرحبا لي في اليوم الآخر |
Geçen gün üç gorile yaptığın şeyi gördüm. İyi işti. | Open Subtitles | رأيت عندما أطحت بالثلاث غوريلا في اليوم الآخر , عمل جيد |
Geçen gün dedin ki... | Open Subtitles | في اليوم الآخر .. ـ قلتِ ـ أعلم ما الذيّ قلتهُ |
Geçen gün işteyken, bir hata yaptım. | Open Subtitles | ديلان: في اليوم الآخر في العمل، أنا ارتكبت خطأ. |
Geçen gün arabamın tekerini değiştirirken bana yardım etti. | Open Subtitles | لا , لقد ساعدني تغيير اطارات سيارتي في اليوم الآخر. |
Geçen gün Cate buraya geldiğinde iyi bir şey yapmaya çalışıyordu. | Open Subtitles | عندما أتت كايت إلى هنا في اليوم الآخر كانت تحاول فعل شئ جيد |
Geçen gün buraya geldim ve sen sarışın, uzun boylu biriyle beraberdin. | Open Subtitles | جئتُ إلى هنا في اليوم الآخر وكنتِ{3} مع الطويل، الرجل الأشقر، تعرفي. |
Geçen gün mastürbasyon yaparken ayağıma kramp girdi. | Open Subtitles | أنا حصلت على تشنج القدم في اليوم الآخر استمناء. |
Geçen gün oğluma oyun oynamayı bırakmasını... ve ödevlerini yapmasını söylediğimde, canı çok sıkıldı. | Open Subtitles | حيث حصلت على ابني حقاً اضطراب في اليوم الآخر قضية قال له أنه اضطر إلى التوقف عن اللعب والقيام بواجبه. |
Geçen gün uçmak için hava hiç uygun değildi. | Open Subtitles | الطقس سيء للغاية للطيران في اليوم الآخر. |
Geçen gün ne yaptıysam, ...ya da yapmadıysam özür dilerim. | Open Subtitles | أنـا آسف لأيـاً كان مـا فعلته أو الذي لم أفـعله , في اليوم الآخر |
Önceki gün Fern Britton'ı bile düşünerek attırdım. | Open Subtitles | حتى أنني قد إستمنيت على المذيعة فيرون بريتون في اليوم الآخر |
Dorothy, Lindsay'e Geçen günkü şekerlemeni anlatsana. | Open Subtitles | دوروثي، أخبر ليندساي حول هذا قيلولة كنت أخذت في اليوم الآخر. |
Yani, beni bir gün kayak yapmaya davet ediyor, öbür gün vazgeçiyor. | Open Subtitles | في يوم يتم دعوتي لرحلة تزلج و في اليوم الآخر يتضح العكس |
Eğer büyük bir acele, diğer gün vardı gibi görünüyordu. | Open Subtitles | يبدو كما لو كنت في عجلة من امرنا كبيرة في اليوم الآخر. |