aynı gün, ben Belize'de uygun kimlik ve şirket belgeleriyle parayı çekmek için ortaya çıkarım. | Open Subtitles | في اليوم نفسه سأظهر في بيلز بالهوية الصحيحة وسأجرى المعاملة ليتم السحب |
aynı gün, elimde çanta, kimliğimi ve şirketin kağıtlarını göstererek parayı çekmek için ortaya çıkacağım. | Open Subtitles | في اليوم نفسه سأظهر في بيلز بالهوية الصحيحة وسأجرى المعاملة ليتم السحب |
aynı gün saat 2'de Vogue mayo kataloğunun çekimlerini yapıyorsun. | Open Subtitles | يمكنك إطلاق النار الساعة 2 فوج العدد كسوة السباحة في اليوم نفسه. |
Benim Mısır Sultanı olduğum günle aynı gün mü? | Open Subtitles | غير أنه في اليوم نفسه لقد أصبحت ملك مصر؟ |
İki çiftimiz var, ikiside 1976 yılının ortasında tamda aynı günde bebek yaptılar. | TED | لدينا إثنين من البشر , كل منهما تخيلى في منتصف عام 1979 في اليوم نفسه بالضبط . |
Elektrikçiyle tesisatçıyı aynı gün eve çağırmam tesadüf değildi. | Open Subtitles | لم يكن دون قصد أن أدعو الكهربائي و السباك في اليوم نفسه |
Bütün bilgileri, altı ay önce aynı gün girilmiş. | Open Subtitles | حتى إن ما عدتي لقبل هذا التاريخ كل هذه المعلومات تم إدخالها في اليوم نفسه منذ 6 أشهر.. |
aynı gün bu şirket tarafından verilen diğer tüm kartları da kontrol ettim. | Open Subtitles | تفحصت جميع البطاقات الأخرى الصادرة عن تلك الشركة في اليوم نفسه |
Gezi programına göre aynı uçaktan, aynı gün için ikinci bir bilet satın almış. | Open Subtitles | وفقاً لبرنامج رحلته فقد اشترى تذكرة أُخرى على نفس الرحلة في اليوم نفسه. |
Tam olarak aynı gün, aynı dakikadayız. | Open Subtitles | ما زلنا في اليوم نفسه بالضبط والوقت نفسه بالضبط |
Robert tüm hizmetçileri kovmadan önce Dudley'ler aynı gün tartışıyorlarmış. | Open Subtitles | لقد سُمِع جدال ال دادلي في اليوم نفسه , قبل ان يطرد روبرت |
Karım ve kız arkadaşım beni aynı gün öptüler. | Open Subtitles | زوجتي وعشيقتي قبلتاني في اليوم نفسه |
Çünkü annem ve babam aynı gün öldüler. | Open Subtitles | لان امي وابي لقد توفيا . في اليوم نفسه. |
Leo ile aynı gün ölmüşler. | Open Subtitles | ماتوا في اليوم نفسه الذي ليو. |
Bethesda'daki en uygun fiyat bizde. Teslimatı da aynı gün yapıyoruz. | Open Subtitles | أرخص سعر في أفضل(بيثيسدا)زائد تسليم الطلبية في اليوم نفسه |
Bu belge 20 Eylül 2007 tarihinde şirketinize gönderilen yemek emri, aynı gün müvekkilimiz Whitcomb Kampına gönderilmiş. | Open Subtitles | هذا استمارة طلب طعام أرسلت الى شركتك بتاريخ 20سبتمبر , عام 2007 في اليوم نفسه موكلنا تم ارساله الى مخيم (ويتكومب) |
Avukatım, benim tanıklığımın Kubra'yı devireceğini söyledi bu da aynı gün benim de çıkmam demekti. | Open Subtitles | قال لي محامي بأن شهادتي ستضع (كوبرا) بعيداً بالتأكيد وبأني أستطيع المغادرة في اليوم نفسه |
aynı gün kapanmaları dışında pek bir anlamı yok. | Open Subtitles | لقد أُغلقت في اليوم نفسه. |
aynı günde iki kere karşılaşmamız ne tesadüf. | Open Subtitles | من الجميل ان اصادفك مرتين في اليوم نفسه |
Sizden iki çift hayal etmenizi istiyorum 1979 yılının ortasında aynı günde ve aynı anda her iki çiftte bebek yapıyor -- tamam. Bu iki çiftin her biri bir bebek yapıyor. | TED | أريدكم أن تتخيلوا زوجين إثنين في منتصف عام 1979 في اليوم نفسه بالضبط , في اللحظة نفسها بالضبط , كل واحد ينجب طفل -- حسنا . كل زوجين ينجبون طفل واحد . |