Nöbetçi Kulesinde hiç kimse cevap vermiyordu ve sonra aniden bir siren duyduk. | Open Subtitles | لا أحد في برج الحراسة كان يردّ وبعد ذلك فجأة سمعنا صفارة إنذار |
Bir de, Eğik Pizza Kulesinde geçen bir oyunun açılış sahnesinin yarısı da var. | Open Subtitles | نصف المشهد الافتتاحي من مسرحية تدور أحداثها في برج بيزا المائل. |
Bay Trudeau, kontrol Kulesinde yetkisiz personele ilişkin, FAA tüzüğünde bir madde var. | Open Subtitles | سيد ترودو هناك تعليمات الطيران فيما يتعلق بلأشخاص غير المسموح لهم بالتواجد في برج المراقبة |
Seattle'daki Döner Kule'de çekilmiş bir resmimiz var. | Open Subtitles | هاهي صورة له التقطتها في برج سياتل |
yoksa Eiffel Kulesi'ndeki uzun kuyruğu da ziyaret edecek miyiz? | Open Subtitles | أو هل يجب أن نتفحص الخط الضخم في برج أيفل؟ |
- Evet, cuma olur. Counterbalance'daki Elliot Bay Kuleleri'nde oturuyorum. 7 nasıl? | Open Subtitles | حسنا انا اعيش في برج ايليوت .. |
kuleye kilitli ve bir ejderha tarafından sıkıştırılmış prenses, cesur şövalye tarafından kurtarılır. | Open Subtitles | أميرة سجينة في برج عالي، ويحاصرها تنين ينقذها فارس مغوار |
Yaralı yüzden kaçmak için bir kulede kilitli kaldığımı öğrenirse iki saniyede burada olur ve kapıyı tekmeleyeme başlar. | Open Subtitles | إذ عرفت انني محبوسة في برج مختبئة من ذو الوجه المشوه ستكون هنا في ثانيتين ، تضرب الباب |
Birini telsiz Kulesinde, birini dışarda... diğerini de arabanın üzerinde hakladım. | Open Subtitles | نحن.. نحن قتلنا واحدا في برج الراديو, وواحدا في الخارج هناك. وواحدا فوق السيارة. |
Bak, çan Kulesinde 20 yıl yaşadım ve sanırım ben.. | Open Subtitles | انظر لقد عشت في برج الأجراس عشرون عاما ..و انا اظن انني اعرف |
Bak, çan Kulesinde 20 yıl yaşadım ve sanırım ben.. | Open Subtitles | انظر لقد عشت في برج الأجراس عشرون عاما ..و انا اظن انني اعرف |
Geçen sene meteorlar çarptığında radyo Kulesinde çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أعمل في برج إذاعي في العام الماضي عندما ضربت النيازك |
Dün gece Los Angeles'taki Güney Körfezi'ndeki bir cankurtaran Kulesinde kimliği belirsiz 3 ceset bulundu. | Open Subtitles | اذن الليلة الماضية 3 ذكور مجهولين عثر عليهم في برج عامل الإنقاذ في الخليج الجنوبي للوس أنجلوس |
Nazi denizaltısının Kulesinde 11 Amerikan bayrağı vardı. | Open Subtitles | في برج قيادة السفينة النازية 11 علماً أمريكيا. |
Çan Kulesinde silahlı bir adamla uğraştıklarını sanıyorlar. | Open Subtitles | إنهم يعتقدون أنهم يتعاملون مع مسلّح في برج الجرس. |
Evet, saat Kulesinde gerçek bir saat olunca daha güzel olur diye düşündüm, fakat onu indirebilirim. | Open Subtitles | نعم، أعتقدت أنه سيكون رائع إذا كانت هناك ساعة حقيقية في برج الساعة، لكن يمكنني إنزالها. |
Trump Kule'sinde ofisin olacak. | Open Subtitles | أنا سأكون في مكتبي في برج ترامب. |
Ama ormanın derinliklerinde gizli bir Kule varmış. | Open Subtitles | ولكن في اعماق الغابة في برج خفي |
Ama ormanın derinliklerinde gizli bir Kule varmış. | Open Subtitles | ولكن في أعماق الغابة في برج مخفي |
Gözlem Kulesi'nde bana ihtiyaçları var. Tornado, burada çocuklarla kal. | Open Subtitles | أنا مطلوب في برج المراقبة تورنيدو , أبقى مع الأطفال |
Eyfel Kulesi'nde çalan Phoenix'ten New York'ta otel odasındaki Tom Jones'a. | TED | من فينكيس عازفاً في برج إيفل إلى توم جونز في إحدى غرف فندقه الواقع في نيويورك. |
Zehir, Oscorp Kuleleri'nde görüldü. | Open Subtitles | هذه هي , شوهد فانم في برج أوسكورب |
Gerçek aşkım beni kurtarması için o kuleye yerleştirildim. | Open Subtitles | ووضعت في برج في انتظار اليوم الذي ينقذني فيه حبيبي الحقيقي |
- Kadin kulede kilitli. | Open Subtitles | -إنها منزوية في برج |