ويكيبيديا

    "في بيتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • evinde
        
    Onu evinde hissettirmeliydim. Ne de olsa, biz burada büyük bir aileyiz. Open Subtitles سأجعلها تشعر أنها في بيتها حيث أننا عائلة كبيرة في هذا المبنى
    Onun evinde kan dökemem ama dışarıda senin boğazını keseceğim Open Subtitles لن أريق الدمِاء في بيتها لكني سأقطع حلقك عما قريب
    Ama Eleanor partiye onun evinde devam etmenizden memnun olacağını ifade etti. Open Subtitles لكن إليانور قالت أنها أكثر من سعيدة لأن تواصل الحفل في بيتها
    evinde yüksek miktarda para bulunan ölü bir yaşlı kadın. Open Subtitles مجرد امرأة عجوز توفيّت مع رزم نقود مكدّسة في بيتها
    Tabii, evinde oturmak istiyorsa kendisi bilir. Open Subtitles بالتأكيد، إذا أرادت البقاء في بيتها, فهذا شأنها.
    Scordia'yı sadece iki kez evinde gördüğünü ve aşk ilişkisi olmadığını ancak sıradan bir arkadaşIıkları olduğunu ifade etmiş. Open Subtitles لقد أقر أنه تردد.. على الأرملة سكورديا مرتين فقط في بيتها ولم يكن له معها علاقة غرامية
    Şimdi,geçen yıl onun evinde çalışmış olanların listesi. Open Subtitles هذه قائمة بالناسِ الذين عملوا في بيتها خلال السنة الماضية
    Kiminiz, kendisini evinde daha iyi hissettirmeli,.. Open Subtitles بعضكم يقول يَجِبُ أَنْ تَشْعرُ أنها في بيتها.
    Peki ya akşama onun evinde buluşacak olmamız ne kadar zavallı? Open Subtitles وكيف يكون البؤس وقد واعدتها في بيتها الليله؟
    Yeni evinde annemi ziyaret etmeliyim. Open Subtitles أجل، يتوجب علي زيارة والدتي في بيتها الجديد.
    Zack ona kendini evinde hissetmesi için çok tatlı davranıyor. Open Subtitles ان زاك لطيف جدا لجعلها مرتاحه كأنه في بيتها
    Polis, bu sabah onu evinde bulmuş. Open Subtitles ''وجدَ قسم شرطة ''هيوستن زوجتكَ في بيتها صباحَ اليوم.
    Noel'i Colorado'da, evinde kutluyor. Open Subtitles إنها تقضي عيد الميلاد في بيتها فى كولورادو
    Aynı şeyleri onun evinde çikolatalarla dolu sıcak bir odada kalarak da yapabileceğimi söylemişti. Open Subtitles قالت , عدا عن ذلك بأمكاني أن أحضى بغرفة دافئة في بيتها مع الشوكولاته لفعل الأشياء نفسها
    Annem, evinde bunların dört kopyasını tutuyordu. Open Subtitles أمي كانت لديها هذه النسخ الأربعة في بيتها.
    Abby Sheldon herkesin bildiği gibi evinde kazayla ölmedi. Open Subtitles ابي شولدين لم تموت بحادثة في بيتها كما في التقرير
    Bu yüzden dülger pek seçeneği de olmadığından dediği gibi yapmış çünkü su atının karısı dalgaların arasındaki yeni evinde mutsuz, üşümüş ve açmış. Open Subtitles والبنَّا, لديه خيارات قليله فعل كما أُمِر لأن الزوجة حزينة وباردة, وجائعة في بيتها تحت الأمواج
    Büyükannemin evinde hiç fıstık ezmesi olmuyor da. Open Subtitles حسنٌ، جدّتي لم يكن لديها زبدة فول سوداني في بيتها مُطلقًا.
    Alison evinde, üstünde bu adres yazılı bir kağıt buldu. Open Subtitles آليسون وجدت قصاصة من الورق مكتوب عليها هذا العنوان في بيتها.
    evinde mutlu olmaya başlamış. Open Subtitles بعد سنوات، عندما كانت سعيدة في بيتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد