bir havalardasın, tatlım ve bu hiç de çekici değil. | Open Subtitles | حَسناً، أنت في بَعْض المزاجِ، حبيب، وهو لَيسَ جذّابَ جداً. |
Pakistan içinden, ABD mülkünü hedef alan bir füzeye ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يَحتاجونَ واحد بَنوا في وإنطلقَ مِنْ باكستان في بَعْض الهدف الأمريكي. |
Sana söyledim, kadının kocası İsviçre'de bir klinikte ölümle pençeleşiyor. | Open Subtitles | أنا قلت لك زوج هذه الإمرأةِ يَتعفّنُ بعيداً في بَعْض من عيادات سويسرا |
Bu hayatımızın bir döneminde hepimize olur | Open Subtitles | الذي يَحْدثُ إلى كلّنا في بَعْض الوقتِ في حياتِنا. |
bir süre öncesine kadar burada çalışıyordu. | Open Subtitles | عَملَ هنا قَبْلَ فَتْرَة. سَمعَت بإِنَّهُ واقع في بَعْض المشاكل |
Onları bir şekilde görmeye mecbur olduğumuzu biliyordun. | Open Subtitles | عَرفتَ بأنّنا بالتأكيد كان سَ شاهدْهم في بَعْض الوظيفةِ. |
Michael, ailesine çok önemli bir haber veriyordu. | Open Subtitles | مايكل كَانَ يَشتركُ في بَعْض الأخبارِ المهمةِ جداً مَع أبويهِ. |
Süslü bir salonda manikürcü olmak, benim hayalimdi bir anlamda. | Open Subtitles | ذلك كَانَ حلمَي في نُقطَةٍ مَا، لِكي يَكُونَ في بَعْض الصالونِ المُبهرجِ. |
Ve gerçekten orgazm olan bir kadınla... taklit yapanın farkını nasıl anlayabilirsiniz? | Open Subtitles | في بَعْض الحالةِ، هو المجموعةُ بين السائلِ والبولِ المَقْذُوفِ |
50 küsur yaşında 20 küsur yaşında çocuğumdan yardım istemenin nasıl bir duygu olduğunu bilemezsin. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ ما بأنّ تَحسُّ داخل في بَعْض 50 بعمر سنوات، أنْ للإِمْتِداد إلى إلى شيئِي 20 بعمر سنةً للمساعدةِ. |
Çünkü Bangladeş'te bir fabrikada saati 6 sente spor ayakkabı üretiyorlar. | Open Subtitles | ' يَجْعلُ هم في بَعْض المصنعِ في بانغلادش جَعْل أحذيةِ الرياضة لستّة سنتاتِ في السّاعة. |
Gördüğüm komik bir rüyaya güldüğünü farz ediyorum. | Open Subtitles | سَأَفترضُ بأنّك تَضْحكُ في بَعْض الحلمِ المضحكِ الذي أنت سَيكونُ عِنْدَكَ. |
Her neyse, ceketi bir tür bağış piyangosunda kazanmış annene vermişti. | Open Subtitles | على أية حال، رَبحَ السترةَ في بَعْض البيع باليانصيبِ الخيريِ. أعطاَه إلى أمِّكَ. |
Maalesef restoran bir takım finansal sorunlar yaşıyordu. | Open Subtitles | من المؤسف، المطعم وقع في بَعْض الصعوباتِ الماليةِ |
Anlat. Nasıl bir yeteneğe sahipsin? | Open Subtitles | هو لا بدَّ وأنْ رَأى في بَعْض موهبتِها عَرفَ رجاءً ني. |
Umalım da okulda ya da arkadaşının evinde falan olsun babası gibi bir kutuda olmasın da. | Open Subtitles | حَسناً، دعنا نَتمنّى هي في المدرسة أَو في بيتِ صديقِها، ولَيسَ في بَعْض الصندوقِ مثل رجلها العجوزِ. |
bir kaç etkinlikte kısaca tanışmıştık. | Open Subtitles | Uh، إجتمعنَا سريعاً في بَعْض الحدثِ. أَرى. |
Bizi bir yurda yerleştirmişlerdi. | Open Subtitles | عملنا في بَعْض المؤسسات المضحكةِ |
bir kır evi kiralıyor olsaydın cırcır böceği sesini çok severdin. | Open Subtitles | إذا أنت كُنْتَ يَدْفعُ للبَقاء في بَعْض حانةِ البلادِ، - أنت سَتَحبُّ صوتَ الصراصيرِ. |
Tiyatronun yakınında bile değildi, ve şehrin diğer ucunda bir partideydi, yani... | Open Subtitles | هي ما كَانتْ مستويةَ قُرْب المسرحِ، وهي كَانتْ في بَعْض الحزبِ عبر المدينة، لذا... |