Artık her birimiz, cebimizde taşıdığımız dış hafızalarımızda kaybettiklerimizi arayan paleontologlar haline geldik. | TED | إذا نحن اليوم مثل علماء الحفريات نبحث عن الاشياء التي فقدناها على أدمغتنا الخارجية التي نحملها في جيوبنا |
Yarın, cebimizde bir sürü para ile Belgrad'da parti vereceğiz. | Open Subtitles | غدًا سنحتفل في "بلغراد" مع الكثير من المال في جيوبنا. |
Bugün ceplerimizdeki teknolojiyle ve küçük akıllı bir düzenlemeyle, her arabayı paylaşılan bir arabaya dönüştürebiliriz ve bugünden itibaren şehirlerimizin yeniden iadesini isteyebiliriz. | TED | مع التكنولوجيا في جيوبنا اليوم ، و التنظيم الذكي الصغير، يمكن أن نحول كل سيارة إلى سيارة مشتركة ، ويمكننا استعادة مدننا اعتبارا من اليوم. |
Bugün istedim ki -- yani bu sabah -- gelecekteki insan güdümlü ulaşım hakkında konuşmak istiyorum; daha az arabaya daha çok insan alarak sıkışıklığı, kirliliği ve araba parklarını nasıl azaltabileceğimizi ve ceplerimizdeki teknolojiyle bunu nasıl yapabileceğimizi. | TED | اليوم أردت أن... حسنا, هذا الصباح.... أريد أن أتكلم حول مستقبل وسائل النقل حول كيفية خفض الازدحام والتلوث ومواقف السيارات عن طريق الحصول على أناس أكثر في عدد أقل من السيارات، وكيف يمكننا فعل هذا؟ عن طريق تكنولوجيا الموجودة في جيوبنا |
cebimize girsin diye müziği sıkıştırıyoruz. ve buna bağlı olarak bunun bir maliyeti var. | TED | حيث نقوم بضغط ملفات الصوت لكي تتسع في جيوبنا ولهذا أثرٌ بليغ على الصوت |
Abaküsten, oda büyüklüğündeki makinalara, masaüstü bilgisayara ve cebimizdeki bilgisayara kadar. | TED | من العداد إلى آلات بحجم الغرفة، إلى الكمبيوتر المكتبي، إلى الكمبيوتر في جيوبنا. |
Hala cebimizde birer ayımız daha var. | Open Subtitles | لدينا شهر إضافيّ في جيوبنا. حسناً، مهما كان. |
Bizimse cebimizde yüz maskelerimiz duruyordu. | TED | وكنا نحتفظ بالكمامات في جيوبنا. |
Peki neden şimdi matematik öğretmeni olmak için harika bir zamandır, çünkü bu yüksek kalitedeki müfredatı hazırlamak için gerekli araçlar cebimizde. | TED | ولماذا هذا يعد وقتًا رائعًا لأن تكون مدرس رياضيات الآن لأنه لدينا الأدوات لنبني منهجًا دراسيًا عالي الجودة في جيوبنا الأمامية. |
Bu dünya cebimizde olacak. | Open Subtitles | "بأن يكون العالم في جيوبنا" |
30 dakika geç kalınca cebimize sığacak şeyleri doldurup kaçabiliriz. | Open Subtitles | إن تأخّر 3 دقيقة، نأخذ أيّ شيء نستطيع أن نضعه في جيوبنا ونرحل. |
En azından şimdilik cebimize 50,000 dolar girmiş oluyor. | Open Subtitles | على الأقل بهذه الطريقة فإنها تضع 50 ألف في جيوبنا الآن |
Şimdi her şeyimizi cebimize koyduğumuz küçük bir cihazda tutabiliyoruz. | Open Subtitles | الان نستطيع وضع كل شيء موجود هنا في جهاز صغير نضعه في جيوبنا |
cebimizdeki bozuk paralar değil ya da o etkisiz kahve, ya da yağmur değil! | Open Subtitles | -لم يكن لدينا فكة في جيوبنا -لم يكن لأننا لم نستطع شراء قهوة أو بسبب الامطار , بل كانت أنا |
Hep birlikte bu işçiler tarihteki en büyük göçü oluşturuyorlar ve milyonlarca insanın nasıl çalışacağını nasıl evleneceğini, nasıl yaşayıp nasıl düşüneceklerini etkileyen şey ise, Çin'in bir köyünde başlayan, cebimizdeki iPhonelarla, ayağımızdaki Nike ayakkabılarla ve kolumuzdaki Coach marka çantalarla sona eren bu üretim süreci ve küreselleşmedir. | TED | جميعا، يشكلون أكبر هجرة في التاريخ، والعولمة، هذه السلسلة التي تبدأ في قرية زراعية صينية وتنتهي مع أجهزة اي فون في جيوبنا وأحذية نايكي على أقدامنا وحقائب يد كوش على أذرعنا التي غيرت طريقة عمل ملايين من الناس وزواجهم وحياتهم وتفكيرهم. |
Bütün bunlar bi' yere kadar... (Gülüşmeler) Ve Todmorden'deki bu halk toplantısında şunu dedik: Bakın...Kasabamızın üç "tabak" etrafında odaklandığını farz edin: Bir yöre halkı tabağı... Gündelik yaşamlarımızı nasıl yaşadığımız... Bir öğrenme tabağı... Çocuklarımıza okulda ne öğrettiğimiz ve kendi aramızda ne tür yeni becerileri paylaştığımız.... Ve iş... cebimizdeki parayla ne yaptığımız ve hangi işleri desteklemeyi seçtiğimiz. | TED | يكفي ذلك (ضحك) وقلنا في ذلك الاجتماع العام في تدموردن، انظروا ، دعونا نتخيل أن مدينتنا ترتكز حول ثلاث أطباق: طبق المجتمع - الطريقة التي نعيش بها حياتنا اليومية؛ طبق التعلم - ماذا نعلم أطفالنا في المدرسة وما الخبرات الجديد التي نتشاركها مع أنفسنا؛ وطبق العمل - ماذا نفعل مع المال في جيوبنا وما العمل الذي نختار دعمه. |