ويكيبيديا

    "في دلو" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir kovaya
        
    • kovasında
        
    • kovanın içine
        
    • kovanın içinde
        
    Şimdi bırakın bir kovaya boşalayım da kana kana için. Open Subtitles نعم, لذا دعوني أستمني في دلو و عليكم جميعاً شربه.
    Annem, altıncı bölümde seni hırdavatçıda bir kovaya bıraktığımı öğrensin istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن تكتشف أمي أنني تركتك في دلو في متجر خردوات في الفصل السادس.
    Ama iyi haber şu ki yaşlı bir kadını bir kovaya kusturmam gerek. Open Subtitles لكن الأخبار الجيدة هي أنني سأجعل عجوزاً تتقيأ في دلو
    Bu lahana salatası kovasında bir gece daha geçirmek ister misin? Open Subtitles هل تريد قضاء ليلة أخرى في دلو سلطة الكرنب؟
    Burada da evinin ön bahçesinde bir kovanın içine işiyor. Open Subtitles وكانت هي هناك تبول في دلو في الحديقة الأمامية
    Golden Delicious elması kovanın içinde dramatik durur demiştim ama sıkıcı ve hüzünlü duruyorlar. Open Subtitles تخيلت أن تلك التفاحات الذهبية الشهية قد تبدو جيدة في دلو الماء، ولكنها تبدو مملة ومُحبطة..
    Lanet olsun, ikinci dönemine kadar bir kovaya işemek zorundasın. Open Subtitles يجب أن تتبول في دلو حتى فترتك الثانية
    Kanımı bir kovaya akıtıyorum çünkü bizi kaçıran vampir zeminin kirlenmesini istemiyor yani harikayım. Open Subtitles -أنزف دمي في دلو لأن مصّاص الدماء خاطفي يأبى تلطيخ أرضيّته، لذا أنا على أتمّ ما يرام.
    Arkadaşım bir kovaya sıçıp yardım edin diye bağırıyordu! Open Subtitles صديقي كان يتغوط في دلو ويستغيث!
    Buz kovasında artık maşa yok. Open Subtitles لا يوجد ملقط في دلو الثلج بعد الآن.
    Buz kovasında artık maşa yok. Open Subtitles لا يوجد ملقط في دلو الثلج بعد الآن.
    Polisler gelene kadar beni bir kovanın içine mi hapsedeceksin? Open Subtitles أستحتجزينني في دلو الى أن تصل الشرطه ؟
    Pekâlâ... hiç değilse artık bir kovanın içinde mahsur değiliz. Open Subtitles حسنًا. على الأقل لسنا عالقين في دلو بعد الآن.
    Her neyse, raftaki her yapıştırıcıdan bir tane alıp eve gidin. Ama kırık parçaları birleştirmeden önce bunu, su dolu bir kovanın içinde yapmayı deneyin. TED على أي حال، ما أريدكم أن تفعلوه هو الحصول على واحد من كل مادة لاصقة على الرف، وإحضاره إلى المنزل، ولكن قبل أن تجربوا لصق القطع معًا، أريدكم أن تجربوا القيام بذلك في دلو من الماء.
    Benim erkeğimi bir kovanın içinde büklüm büklüm getirdiler. Open Subtitles لقد أحضروا بقاياه لي في دلو.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد