Onun sayesinde o sokakta alışkın olunan durumun geçirdiği ufak bir değişim annemin ve ailesinin o dönemde sıra dışı olan bir şeyi yapmasını sağladı. | TED | لأنه بسببه، تغيير بسيط لما كان تقليديًا في ذلك الشارع سمح لها ولعائلتها بفعل أشياء ليست تقليدية بالكلية. |
Bir bahar günü o sokakta yürümüş ve güneşin altında gözyaşı dökmüştüm. | Open Subtitles | بأحد أيام الربيع مشيت في ذلك الشارع و بكيت خلال الشروق |
..seks yaparken, kendimi o sokakta yürürken görürüm. | Open Subtitles | حين أمارس الجنس أتخيل نفسي وأنا أمشي مجدداً في ذلك الشارع |
O caddede çocuklar hep olmamaları gereken yerde oynuyorlar. | Open Subtitles | الأطفال في ذلك الشارع يلعبون دائماً حيث لا ينبغي عليهم |
- Yapma, onunla beraber geldin. - Doğru, şu caddedeydi. | Open Subtitles | هيا , انتم اتيتم معها - اجل , كان في ذلك الشارع - |
Ne yapmaları gerektiğini biliyorlardı, önceden de oradaydılar! | Open Subtitles | ماذا كانوا يفعلون في تلك اللحظة في ذلك الشارع |
18 ay içinde aynı ankesörlü telefondan aradıysa o sokakta yaşıyor demektir. | Open Subtitles | نفس الكابينة خلال 18 شهراً، إنه يعيش في ذلك الشارع |
Ve o sokakta belli bir ağırlığı var. | Open Subtitles | وهو يعمل بشدّة في ذلك الشارع. |
Paul Young'un o sokakta hiç arkadaşı yok. | Open Subtitles | بول يونغ)، ليس له أصدقاء) في ذلك الشارع |
Sanki sürekli O caddede duruyor gibi. | Open Subtitles | يبدو أنَّه شخصٌ دائمُ التواجدِ في ذلك الشارع |
O caddede bir sürü 12 numara var. | Open Subtitles | ليست نهاية العدد 12 في ذلك الشارع |
- Yapma, onunla beraber geldin. - Doğru, şu caddedeydi. | Open Subtitles | هيا , انتم اتيتم معها - اجل , كان في ذلك الشارع - |
Ne yapmaları gerektiğini biliyorlardı. Onlar önceden de oradaydılar! | Open Subtitles | ماذا كانوا يفعلون في تلك اللحظة في ذلك الشارع |