Biz o otelde buluşmayı planladık, istasyonun önünde. | Open Subtitles | لقد خططنا أن نتقابل في ذلك الفندق الذي أمام المحطة. |
Bütün bildiğimiz, Albay'ın o otelde bir buluşma ayarladığı. Ve nasıl olduysa, sen ortaya çıktın ve onu öldürdün. | Open Subtitles | كلّ ما نعرفه أن العقيد أعدَّ للقاءٍ في ذلك الفندق وبطريقة ما أتيتَ وقتلته. |
o otelde 5 adım atamadan ölürsün. | Open Subtitles | أنت لن تقطع 25 قدماً في ذلك الفندق اللعين |
Müvekkilim o motelde dostlarını ziyaret ediyordu. | Open Subtitles | هذه مجرد مزحة زبوني كان يزور بعض الأصدقاء في ذلك الفندق |
Tiffy motelde kiminle buluştu, gördünüz mü? | Open Subtitles | هل رأيت الشخص الذي قابلته تيفي في ذلك الفندق ؟ |
Bahçeli ve jakuzili bir ev aldım, aynı gittiğimiz o otel gibi. | Open Subtitles | جهزت منزلا لنا فيه حديقة و حوض جاكوزي كما في ذلك الفندق الذي كنا نذهب اليه؟ |
O otelin içinde her şeyden habersiz büyüdüm. | Open Subtitles | أعني، أنني نشأت لا أعلم أي شئ بسبب نشأتي في ذلك الفندق.. |
o otelde ne olduğunu bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن اعرف فقط ما الذي حدث في ذلك الفندق |
o otelde de ben kaldım. | Open Subtitles | وفي الحقيقه جلست في ذلك الفندق |
Yoksa o otelde olmazdın zaten. | Open Subtitles | وإلا ما كنت لتكون في ذلك الفندق |
Bize o otelde ne beklediklerini söyle! | Open Subtitles | أخبرنا ما الذي ينتظرونة في ذلك الفندق! |
o otelde bir adam vurularak öldürüldü. | Open Subtitles | تعرض رجل لأطلاق نار توفي على آثره في ذلك الفندق ! |
Seninle o otelde buluşacağım. | Open Subtitles | "سأقابلك في ذلك الفندق." |
motelde ona ulaşabilseydim ona derdim ki... "Mazide kalmış şeyleri kafaya takıp surat asmasan çok daha iyi edersin." | Open Subtitles | لو كنت أدركته في ذلك الفندق لقلت له: "ستكون أفضل حالاً لو توقفت عن الاستياء من ذلك الماضي القديم" |
Javier, Eva'nın motelde biriyle buluşmaya gittiğine inanıyoruz. | Open Subtitles | خافيير، لدينا سبب للاعتقاد أن إيفا كان اجتماع شخص في ذلك الفندق. |
onun izini bulmuştu eski anayolun oradaki motelde. | Open Subtitles | في ذلك الفندق المطل علي الطريق القديم |
Beni o otel odasında bir başıma bıraktıklarında anlaşmanın hükmü kalmadı. | Open Subtitles | بمجرد تركهم لي في ذلك الفندق فعقدنا لاغي وباطل |
Ben...gecenin bir yarısı o otel odasında uyandım... | Open Subtitles | إستيقظت في منتصف الليل وأنا في ذلك الفندق... |
- O otelin yangın merdiveninden atlayarak. | Open Subtitles | أجل. عن طريق القفز من فوق سلّم نجاة... في ذلك الفندق. |