Bay Vale. Michigan'a geri dönmeyeceğim. Hele oğlumun O binada olduğunu bile bile... | Open Subtitles | سيد فيل ، لن أعود لميشيغان وأنا أعرف أن ابني في ذلك المبنى |
Eğer O binada yalnız başıma olsaydım o yanan binada bir ben olaydım... | Open Subtitles | لو كنت لوحدي في ذلك المبنى الشخص الوحيد في ذلك المبنى المحترق |
O binada babanın ciddi bir ihtiyat fonu saklıydı. | Open Subtitles | كان لوالدك صندوق طوارئ كبير مخبأ بعيدا في ذلك المبنى |
Bu binada çalışan bir asistandan bir şikayet aldık. | Open Subtitles | لدينا شكوى من مساعد السكرتارية يعمل في ذلك المبنى |
Görünen o ki o binadaki başka bir laboratuardan bir şey çalınmış. | Open Subtitles | اتّضح أنّ هناك شيء آخر سُرق من مُختبر آخر في ذلك المبنى. |
Ve işte bu yüzden O binada kalmalıyım. | Open Subtitles | ولهذا بالضبط انا بحاجة للبقاء في ذلك المبنى |
O binada bomba olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أأنتَ متأكدٌ أن هناك قنبلةٌ في ذلك المبنى |
O binada çok sayıda iyi askerimizi kaybettik. | Open Subtitles | لقد خسرنا الكثير من الجنود الجيّدين في ذلك المبنى. |
O binada tanıştığın herkesin bir tehdit olacağını varsay. | Open Subtitles | افترض أنّ أيّ أحدٍ تُقابله في ذلك المبنى عبارة عن تهديد. |
O binada ne varsa, önemli bir şey olmalı. | Open Subtitles | حسناً، مهما كان في ذلك المبنى لابد أنهُ مهم |
Huck enerji şebekesine sızdı ve O binada kullandıkları elektrik miktarı çok ama çok fazla. | Open Subtitles | قام هوك باختراق شبكة الكهرباء و كمية الكهرباء التي يستخدمونها في ذلك المبنى انها ضخمة |
O binada herkesin görmesi gereken bir şey var. | Open Subtitles | هنالك شيء في ذلك المبنى يجب على الجميع رؤيته |
Bu binada vurmayacakları tek insan benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الوحيد في ذلك المبنى التي لن يُطلقوا النار عليها |
- Ve o ölürse, Bu binada sizden başka herkesin mazareti olacak Memur Tannerman. | Open Subtitles | -وإذا مات فالضابط (تانيرمان) وكل من في ذلك المبنى يمكنهم الإنكار ما عداك |
Hem de Bu binada bulunuyor. | Open Subtitles | وأنه هناك حق في ذلك المبنى. |
Şehir merkezindeki binada bir araya gelmelerden bahsetti. | Open Subtitles | لقد أخبرنا عن هذه الملتقيات مثل الاختلاطات. في ذلك المبنى وسط المدينة |
Görünen o ki o binadaki bir laboratuardan çalınan başka bir şey var. | Open Subtitles | اتّضح أنّ هُناك شيء آخر قد سُرق من مُختبر آخر في ذلك المبنى. |
O görüşmeden sonra o binaya girecek yüzüm kaldı mı hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان بإمكاني التواجد في ذلك المبنى بعد ما حصل في الاجتماع اليوم |
Waters, keskin nişancı şu binaya. | Open Subtitles | اترز ، قناص في ذلك المبنى. |
Verici kulesi o tarafta ve kablolar o binanın altından geçiyor. | Open Subtitles | برج الارسال هنا ويتم تشغيل الكابلات تحت الأرض في ذلك المبنى. |
Bu binadaki bir yerde rehin tutulmuş. | Open Subtitles | كانت مُحتجزة رهينة في مكانٍ ما في ذلك المبنى. |