ويكيبيديا

    "في رؤية" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • görmek
        
    • görmeye
        
    • görmeyi
        
    • görüşmek
        
    Ben senin Melinda ve onu kızını görmek isteyeceğini sanıyorum. Open Subtitles انا واثق من انك ترغب في رؤية ميليندا وابنتها ترحلان
    Baba, oğlunu acı çekerken görmek hoşuna gidiyor diye düşünüyorum. Open Subtitles أبي.. أعتقد أنك تستمتع حقاً في رؤية ولدك يعاني.. ؟
    Beynim, bunun hayata geri döndüğünü görmek istiyordu, öyle hissediyordum. TED كان لدي إحساس بأن دماغي يرغب في رؤية السفينة تعود للحياة.
    Peki, bilirsiniz yeni bir kelimeyi öğrendiğinizde ve sonra o kelimeyi her yerde görmeye başlarsınız? TED الآن، كما تعلمون عندما تتعلم كلمة جديدة، ثم تبدأ في رؤية تلك الكلمة في كل مكان؟
    Ayıldığında, ona ne yapmaya çalıştığımı anlatırım. Eminim ki Gwen'i görmeyi kabul eder. Open Subtitles وعندما يصحو، سأشرح له ما نحاول فعله حينها سيرغب في رؤية غوين بالتأكيد
    Reynetta gittiğinden beri pek kimseyle görüşmek istemiyorum. Open Subtitles لم أكن جيدا في رؤية الاخرين بعد ان تركتني رينيتا
    Ama biz birer insan olarak, birbirimizi görmek de istiyoruz, dinlenilmek istiyoruz, ve bunu asla unutmamalıyız. TED لكننا كبشر نرغب كذلك في رؤية بعضنا البعض، ونرغب في أن نُسمع من قبل بعضنا البعض، ولا ينبغي نسيان ذلك مطلقاً.
    Biz de teknoloji bunu değiştirebilir mi diye görmek istedik. TED ورغبنا في رؤية إن كانت التقنية تستطيع تغيير ذلك.
    Dilin duygusal etkisini anlayabilecek makine öğrenimli modeller yapabileceğimizi görmek istedik. TED رغبنا في رؤية إن استطعنا إنشاء نماذج تعليمية آلية يمكنها فهم الأثر العاطفي للغة.
    Marcel Proust'un ünlü sözünde dediği gibi: "Gerçek keşif yolculuğu yeni yerler görmek değil, yeni gözlerle bakmaktır." TED الرحلة الحقيقية للاكتشاف،حسب مقولة مارسيل بروست الشهيرة، هي ليست في رؤية مشاهد جديدة، لكنها النظر بعيون جديدة.
    Bu yönetici denklem, çok çok küçük görmek için teleskobumuzu çok çok büyük yapmamız gerektiğini söyler. TED المعادلة القاعدة تنص أنّه إذا رغبنا في رؤية أشياء أصغر وأصغر، فيجب أن يكون حجم التيليسكوبات أكبر وأكبر.
    Ancak her ülkenin kendi salgınlarını durdurmak için elinden gelenin en iyisini yapabileceği bir dünya görmek istiyoruz. TED لكننا نرغب في رؤية العالم حيث كل دولة تستطيع القيام بأقصى ما عندها لإيقاف انتشار الأوبئة عندها.
    Görünmezi görünür kılmakta, deniz bakterilerini iş başında görmeye ve davranışlarını anlamaya yardımcı olan son teknolojileri bulmaya çalışıyorum. TED إنني أعمل لإيجاد التقنيات المتطورة المشابهه لهذه لتساعدنا في رؤية اللامرئي، لنشاهد البكتيريا البحرية كيف تعمل ونتعلم كيف تتصرف.
    Işığın bir kısmı dışarıya, masaya siziyor, ve yayınlan dalgaları görmeye başlıyoruz TED يتسرب بعض من الضوء ويسير على الطاولة وتبدأ في رؤية هذه التموجات الضوئية.
    Yani tamamen açık kaynaklı, vatandaş güdümünde potansiyel bir kentsel gelişim modelinin tohumlarını görmeye başlayabiliriz. TED لذا يمكننا أن نبدأ في رؤية بذور المصدر المفتوح تماماً، نموذج تنمية حضرية بقيادة المواطن، من المحتمل.
    Amerika'yı görmeyi hep istemişimdir, en azından artık bir planım var. Open Subtitles كنت أرغب دومًا في رؤية أمريكا فعلى الأقل لدي خطة الآن
    İşte o zaman, Fatima'yı düşünmeye başladım, o, ilk tanıştığımda, özel olarak görmeyi başaramadığım kişiydi. TED وفي هذه اللحظة بدأت أتذكر فاطمة فاطمة التي فشلت في رؤية تميزها عندما قابلتها أول مرة
    Ben de oyumun güzelce sayılacağını görmeyi çok istiyorum. Open Subtitles يا للهول أرغب بالتأكيد في رؤية المنظر الجميل لتصويتي وهو يصبح مهما
    Profesör Nygren, Bayan Kanning ile görüşmek istiyor. Open Subtitles البروفيسور (نيقرين) يرغب في رؤية السيدة (كانينق)
    Phillip Brainard'la görüşmek ister misiniz? Open Subtitles هل ترغب في رؤية "فيليب براينيارد"؟
    İkisiyle de görüşmek istiyordum. Open Subtitles اردت ان استمر في رؤية كلتاهما

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد