Yutaka'nın beni görmek istemesinin asıl sebebi buymuş. | Open Subtitles | هو السبب الحقيقي الذي يجعل يوتاكا يرغب في رؤيتي |
İlgin yokmuş gibi onu uzaklaştırmayı başardın ve beni görmek istediğin bir konuma yerleştirdin. | Open Subtitles | هل حصلت عليه للخروج من الطريق دون أن يبدو ل، وكنت قد وضعت لي في الموقف الذي كنت ترغب في رؤيتي. |
Adamlarına ulaştıktan sonra, senden haber gelmeyince, beni görmek istemeyeceğini düşündüm. | Open Subtitles | بعد أن وصلت إلى القوم الذين أردتهم ولم أسمع منك بعدها لم أكن متأكدة بأنك ترغب في رؤيتي ، شكراً |
İmgemde, Kaynağın oğlunun gücü doğrudan aldığını gördüm. | Open Subtitles | في رؤيتي ، رأيت إبن المصدر يتولىالسيطرةعلىالفور. |
Ona öngörümde içiyor olduğumu söylemiş. | Open Subtitles | يخبرها بأني كنت أعاقر الخمر في رؤيتي |
Beni mi görmek istediniz? | Open Subtitles | كنت ترغب في رؤيتي ؟ |
beni görmek istemediğini söylemiyorsun, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تخبرني بأنك لا ترغب في رؤيتي مجددا؟ |
Yani, beni görmek istemiyorsa ne olmuş? | Open Subtitles | يبدو أنها لا ترغب في رؤيتي ليس بالأمر الجلل |
beni görmek istemesi de tamamen bu salak 100 bin dolarlık çeki vermek içinmiş. | Open Subtitles | السبب الوحيد وراء رغبتها في رؤيتي كان أنّها كانت تريد أن تسلّمني هذا الشّيك التّافه بقيمة 100.000. |
beni görmek istemediğinden beri, sanki kayboldun. | Open Subtitles | بما أنك لم ترغبي في رؤيتي و بعدها اختفيت نوعا ما |
Böyle daldığım için özür dilerim ama beni görmek ister misin bilemedim. | Open Subtitles | آسف لدخولي بلا استئذان بهذا الشكل لكنني لم أعرف فيما إذا كنت ترغبين في رؤيتي |
İnsanların beni görmek istedikleri işlerin pek çoğunu almadım: çete sahibinin sevgilisi, arsız mağaza hırsızı, iki numaralı hamile chola. | TED | لم أحصل على الكثير من الأدوار التي كان الناس يرغبون في رؤيتي أؤديها: صديقة رجل العصابات، اللصة الوقحة، فتاة عصابات لاتينية حامل رقم 2. |
Öyleyse beni görmek istemedin. | Open Subtitles | إذن لم ترغبي في رؤيتي ، لماذا؟ |
Clive, bu zırhı imgemde gördüm. | Open Subtitles | كلايف)، رأيت تلك البذلة المدرعة في رؤيتي |
İmgemde gördüm. | Open Subtitles | إنها في رؤيتي |
Silahlarla başa çıkamayacağımı düşündüğünü biliyorum ama öngörümde bir adamı öldürüyordum. | Open Subtitles | أعلم أنّك تعتقد أنّني لا أستطيع التعامل مع الأسحلة لكن في رؤيتي... كنت أقتل رجل |
- Beni mi görmek istediniz, efendim? | Open Subtitles | -أرغبت في رؤيتي يا سيدي؟ |
Görümde, çok geç olmadan uyanmalısın demiştin. | Open Subtitles | في رؤيتي قلت لي يجب أن أستيقظ قبل فوات الآوان |
Yaşadığım sıçramada bir istihbarat özeti okuyordum ve... | Open Subtitles | في رؤيتي المستقبلية كنت أقرأ تقريراً إستخبارياً و.. |
Hayalimde beyaz elbiseli bir kız görmüştüm. Yanında uçan bir yaban domuzu vardı. | Open Subtitles | في رؤيتي ، رأيت فتاة في ثوب أبيض مع خنزير بري طائر |
Elektrik paneli ile alakalı bir şey olmalı, çünkü imgelemimde şu merdivenin ortadan kalktığını gördüm. | Open Subtitles | كان يفعل شيئاً في عداد الكهرباء، لأنني رأيت السلم كان محطماً في رؤيتي |