Sakin ol. Sadece küçük bir gezintiye çıkacağız. | Open Subtitles | اهدئي سنذهب في رحلة قصيرة بالسيارة وحسب |
Birlikte küçük bir gezintiye çıkıyoruz. | Open Subtitles | سوف نذهب في رحلة قصيرة معاً , أنت و أنا |
Sonra küçük bir gezintiye çıkabiliriz. | Open Subtitles | ثم سنذهب في رحلة قصيرة |
Biz seni iyileştirirken, sen ufak bir yolculuğa çıkıyorsun. | Open Subtitles | سأرسلك في رحلة قصيرة بينما أقوم بتنظيف الجُرح |
Bu garantiyi alacağım çünkü açık inceye doğru seninle küçük bir yolculuğa çıkacağız. | Open Subtitles | الآن سأحصل على هذا الضمان لأنــه كمــا تعلمــين أنت وأنا ذاهبون معاً في رحلة قصيرة إلى الفجوة المفتوحة. |
- Küçük bir geziye sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنها ذهبا في رحلة قصيرة |
Bunun yerine Tacoma'ya küçük bir gezintiye çıkalım. | Open Subtitles | اذهب في رحلة قصيرة إلى (تاكوما) بدلاً من ذلك |
- bir yolculuğa çıkmam gerek. O anlar. | Open Subtitles | يجب عليّ الذهاب في رحلة قصيرة ، سوف تتفهم هذا |
Küçük bir yolculuğa çıkıyorsun. | Open Subtitles | ستسافرين في رحلة قصيرة |
Baban, Mike amcanı bulmak için ufak bir yolculuğa çıkacak. | Open Subtitles | والدك ذاهب في رحلة قصيرة لرؤية عمك (مايك) |
Şey, o aslında Küçük bir geziye çıktı. | Open Subtitles | -إنّها في رحلة قصيرة . |