Bir an için Hücremde yatıyordum, vahşi biri olarak, herşeyi yapabilirdim. | Open Subtitles | ,دقيقة كنت مستلقية في زنزانتي متوحشة , قادرة على أي شيء |
O öldü diye Hücremde kendimi asıp, öbür tarafa gidebilirdim. | Open Subtitles | سيكون من الأفضل أن أظل في زنزانتي وأكف عن الإزعاج |
Gardiyanların adamlarımı rahat bırakmasını istiyorum. Kur'an-ı Kerim. Hücremde bir tane istiyorum. | Open Subtitles | أودّ أن يكفّ الحرس عن رجالي، وأريد نسخة من المصحف في زنزانتي |
Hücremde uzanıp seni öptüğümü hayal ediyorum sevişmeyi değil yalnızca saatler boyu hiç durmadan öpüşmeyi. | Open Subtitles | إنني أستلقي في زنزانتي أتخيل نفسي أقبّلك, لا أن أمارس الحب معك فقط أقبّلك لساعات وساعات |
Hücremde cuma günleri, hanımlar gecesi yapardık. | Open Subtitles | ..كل ليلة جمعة في زنزانتي كان لدينا ليلة للسيدات |
Hücremde bir delik olduğu için, koğuşlara alınmıştım. | Open Subtitles | نُقلت الى زنزانة عامة لأنّ هناك فجوة في زنزانتي |
Bir süre sonra, Hücremde kalmanın ve zaman geçirmek için başka yollar bulmanın daha uygun olduğuna karar verdim. | Open Subtitles | بعد فترة، قرّرت أنّه يُستحسن بقائي في زنزانتي وإيجاد طرق أخرى لملأ وقتي |
Hücremde bir sandviç yiyip kestireceğim. | Open Subtitles | أنا سأذهب لإتناول ساندويتش في زنزانتي وأخذ قيلولة |
2 gün sonra, beni Hücremde asılı halde bulurlar. | Open Subtitles | سينتهي بي المطاف بعد يومين مشنوقة في زنزانتي. |
Hücremde oturup defalarca bu kitabı baştan okudum. | Open Subtitles | لقد جلست في زنزانتي أقراً هذا الكتاب مراراً وتكراراً |
Hücremde araba aküsüyle çalıştırdığım elektrikli ocakta pişirirdim. | Open Subtitles | أعتدت أن أشوي لهم في زنزانتي على طبق ساخن والذي سخن على بطارية سيارة. |
- Tanrım, keşke Hücremde kalsaydım. | Open Subtitles | رحمتك يا إلهي، هذا أسوأ مِنْ وجودي في زنزانتي |
Yoksa Hücremde çürümeye geri mi döneyim? | Open Subtitles | أم هل عليّ العودة للتعفّن في زنزانتي الحقيرة؟ |
Orada asılıydım hapishane Hücremde nefes almaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت معلقة هناك الهث من أجل الهواء في زنزانتي |
Şahitlerim var. Bunu Hücremde konuşuruz. | Open Subtitles | لدي شهود على ذلك , سنتحدث في زنزانتي |
Hücremde onun bana söylediklerini düşündüm. | Open Subtitles | في زنزانتي كنت أفكر بما كانت تقوله |
Burada bir paket nane ruhuna boğazını kesebilecek olan yüzlerce kadın var ve Hücremde onlardan bir karton dolusu var. | Open Subtitles | ثمةمائةإمرأةهنا ... أستطيع أن آمر بشق حنجرتك مقابل علبة نعناع وعندي علبة كاملة في زنزانتي |
Tekrar konuşmak istersen, ben Hücremde olacağım. | Open Subtitles | لو أردت التحدث مجدداً سأكون في زنزانتي |
Şimdi beni hapse götürürseniz Hücremde kendimi asmış halde bulacaklar! | Open Subtitles | إذا أعدتماني يا رفاق إلى السجن الآن ! فسوف تجداني مشنوقاً في زنزانتي |