Kahramanlarımdan biri, Aphex Twin, kulüplerin karanlık köşelerinde mükemmel bir şekilde saklandı. | TED | و"أفيكس توين" الذي أعتبره من العظماء قام بإخفائها في زوايا المسرح المظلمة. |
Bu isimler çiftliğin köşelerinde paylaşılır, bu...bu isimler isimler... | Open Subtitles | الاسماء التي انتشرت في زوايا المزرعة هذه الاسماء , هذه اسماء |
Bazı gazetelerin dedikodu köşelerinde yer aldığı için kâle alınan biri yalnızca. | Open Subtitles | هو لم يظهر الا في زوايا الثرثرة في الجرائد |
- Tamam, o zaman biz de ayrı köşelerde yeriz yemeğimizi. | Open Subtitles | حسناً, ربما ينبغي أن نأكل في زوايا الغرفه كلانا على حده |
Ailesi kıyafetlerini alıp, köşelerde satıyorlar. | Open Subtitles | عائلته تأخذها منه وتبيعها في زوايا الشوارع |
Akıllarımızın köşelerindeki hayale ışık saçan görkemli mercan resifleri | Open Subtitles | شقوق مرجانية رائعة التي تضيئ الحلم في زوايا العقول |
Dünyanın ücra köşelerindeki ölümcül hastalıklarla savaşmaya gitmeniz gerekir diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | كنت اعتقد انك ذاهبة لقتال بعض الأمراض الفتاكة في زوايا بعيدة من العالم |
Bu kişiler gölgelerin içinde yaşıyor. Bu yaratıklar toplumumuzun karanlık köşelerinde gizleniyor. | Open Subtitles | يعيش هؤلاء المدعون في الظل ويختبئون في زوايا داكنة من مجتمعنا |
Teröristler genelde öylece sokak köşelerinde beklemiyorlar, bilirsin ya. | Open Subtitles | الإرهابيين، لا يقفون في زوايا الشارع تماماً، كم تعلم |
Kıyılarımız, parlamentomuz ve saraylarımızın ötesinde dünyanın unutulmuş köşelerinde radyolarının başına toplananlar hikayemiz tektir ama kaderimiz ortaktır. | Open Subtitles | خلف شواطئنا مجلسنا النيابي وقصورنا في زوايا العالم المنسية قصصنا منفردة |
Bak, artık sokak köşelerinde birbirlerini yumruklamıyorlar. | Open Subtitles | أنظر, الآن هم لا يحطمون الأشياء ببعضهم البعض في زوايا الشوارع مطلقاً |
Sokak köşelerinde vaazlarla adam toplamaya çalışmaktan daha iyidir, sanırım. | Open Subtitles | هذا أفضل من توزيع... كتيبات مصورة في زوايا الطريق |
Aklımın köşelerinde Biraz yer açmak için | Open Subtitles | لترك مساحة صغيرة في زوايا خُلدي |
Aklımın köşelerinde Biraz yer açmak için | Open Subtitles | لترك مساحة صغيرة في زوايا خُلدي |
Kalbinin karanlık köşelerinde gizlenmiş şekilde. | Open Subtitles | إنه يتربص في زوايا القلب المُظلمة |
Çünkü biliyorum ki bu günlerde tanıştığım bütün büyük mucitler ve kaşifler aslında dünyanın farklı yerlerinde köşelerinde oturuyor ve bizden bir ortam yaratmamızı bekliyor bu ortam sayesinde zekanın kapısını tutkunun kapısını bütün büyük şeylerin kapısını açarak onların içindeki ortaya çıkaracağız. | TED | لأن كل هؤلاء المخترعين والمبتكرين العظماء الذين رأيناهم وحدثناهم خلال الأيام القليلة الماضية هم كذلك يجلسون في زوايا صغيرة ،في أجزاء مختلفة من العالم وما يطلبون منا القيام به هو إنشاء ذلك المكان ،لإطلاق العنان للذكاء وإطلاق العنان للشغف وإطلاق العنان للأمور العظيمة .التي يحتفظون بها داخلهم |
Eğer sizi köşelerde görürsem tekrar, bu sefer size karşı kibar olmayacağız ufak tefek suçlarla, suçlamayacağız. | Open Subtitles | أنتم في زوايا في منطقتي لن يكون الأمر مجرّد إذلال... لن يكون الأمر بشأن توجيه التهم لا شيئ من ذلك |
Biliyorum bunun hakkında düşünmek başını ağrıtıyor ama aklını kaybetmeden önce gidip köşelerde bir turlayın, en kötü uyuşturucu köşelerimde. | Open Subtitles | أعرف أنه يستعصي عليكم التفكير... لكن قبل أن تطلقوا العنان لغضبكم.. تجوّلوا في زوايا بيع المخدرات في دائرتي ، الأسوء منها |