Salem'de, beni kazığa bağlayıp yakarlardı, fakat bu sihir değil. | Open Subtitles | في ساليم كانوا يودون إحراقي ولكنه ليس سحرا |
Burada atfedilen Malum'un aslen bir nesne olduğuna, bu nesnenin Salem'da bir yerlerde aleyhimize kullanılmak üzere beklediğine inanmak için gerekçem var. | Open Subtitles | لدي سبب لكي اعتقد ان المالوم يشير الى هنا انه شيء موجود وهذا الشيء موجود في ساليم ينتظر أن يُستعمل ضدنا |
- Salem'ın aziz halkı, canlarını kurtarmaya çalıştığım o insanlar, hepsi de ölmemi istiyorlar. | Open Subtitles | الاشخاص الطيبين في ساليم الاشخاص الذين أحاول مساعدتهم كلهم يريدونني ميتاً |
Peter, Salem'de. Pekâlâ, ona geldiğimizi bildirin. Salem. | Open Subtitles | بيتر" ، إنه في ساليم" - حسناً ، دعيه يعلم أننا في طريقنا لساليم - |
Ayrıca bir daha Salem'e gelemez. | Open Subtitles | بالإضافة إلى إنها لن تُظهر وجهها مرة أُخرى (في (ساليم |
Benimle birlikte burada, Salem'dasın. | Open Subtitles | أنت هنا معي في ساليم |
Salem'da ölürüm demiştim. | Open Subtitles | لقد قُلت أني ساموت في ساليم |