Ve ben oradayken biri benim Evimde sana saldırdı. | Open Subtitles | و بينما كنتُ هناك، هاجمكِ شخص ما في شقّتي |
Çok bitkinim. Küçücük Evimde beş kişi kalıyoruz. | Open Subtitles | أنا منهكة، فهنالك 5 أشخاص في شقّتي الصغيرة |
Facebook sayfam için neden fotoğrafları Evimde çekmiyoruz? | Open Subtitles | لماذا لا تصلح الصور في شقّتي أن توضع على الفيسبوك؟ |
Aslında, Dairemde bıraktığın birkaç eşya bunlar. | Open Subtitles | في الحقيقة. . أنها أغراض تركتها في شقّتي |
O benim Dairemde yaşamak istiyordu ben onunkinde. | Open Subtitles | أرادتْ العيش في شقّتي وأردتُ العيش في شقّتها |
Evimde görmeni istediğim bir şey var John. | Open Subtitles | هناك شيء في شقّتي تلك تحتاج لرؤية، جون. |
Evimde smootie* yaptığı gün kadar kötü değil en azından. | Open Subtitles | -يا لها من سرّةٍ عميقة . لم يكن بسوء تلك المرّة عندما أراد إعدادَ شراب "سموذي" في شقّتي. |
Bu akşam benim Evimde toplanacağız. Bir dakika. | Open Subtitles | أراك في شقّتي اللّيلة |
Benim Evimde öldü. | Open Subtitles | قد مات في شقّتي |
Benim Evimde öldü! | Open Subtitles | قد مات في شقّتي |
Evimde silahlarım var. | Open Subtitles | لديّ أسلحة في شقّتي. |
Hadi benim Evimde çalışalım. | Open Subtitles | دعنا نذهب للعمل في شقّتي |
Bugün seninle görüşeceğiz Benim Evimde. | Open Subtitles | سأراك الليلة، في شقّتي |
- Pekâlâ. Evimde buluşalım. | Open Subtitles | - حسنا، يقابلني ظهر في شقّتي. |
Evimde oturup, mastürbasyon yapmaya ve sabahın üçünde Tommy's Chili'de hamburger yemeye gidecek vaktim yok. | Open Subtitles | أنا لا أستطيعُ أن أؤمنَ أن أجلسَ في شقّتي , أنتشي , و استنمي, ًو بعدها أذهب لمحل (تومي تشيلي) للبرغر بالساعةِ الثالثة صباحا. |
Üretime 3 yıl önce kendi Dairemde başladım. | Open Subtitles | بدأت الإنتاج في شقّتي قبل ثلاث سنوات. |
Bu akşam Dairemde görüşelim. | Open Subtitles | أراك في شقّتي اللّيلة |
Ne? Bak, Dairemde hiç kimse yok. | Open Subtitles | لا يوجد أحد في شقّتي |
- Tabii ki. - Jane kafamın içine öyle girdi ki kendi Dairemde bile güvende hissetmiyorum. | Open Subtitles | أثّرتْ (جين) بي كثيراً، لا أشعر بأمانٍ في شقّتي الآن. |