ويكيبيديا

    "في صالون" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • salonunda
        
    • salonuna
        
    • kuaförde
        
    • dükkanında
        
    • salonundaki
        
    • salonu
        
    • güzellik
        
    güzellik salonunda. Open Subtitles إنهـا في صالون التجميل لإصلاح نفسها سريعاً
    - Sıkı kız derken. Bir platinum kartın varsa, sana hemen saks çekebilirdi Bir bronzlaşma salonunda çalışırdı. Open Subtitles لو أنك تمتلك البطاقة البلاتينية لكانت لعقت لك عضوك هذه الفتاة كانت تعمل في صالون تشميس
    Ayrıca her gün PicoBundy'deki Hong Kong Garden masaj salonuna gidiyorum. Open Subtitles و كنت أقضي وقتي كل مساء في صالون هونج كونج للتدليك
    Bir kaç hafta önce babasının eşi kuaförde mi neymiş. Open Subtitles أجل أنا أيضاَ منذ اسابيع كانت زوجة أبيها في صالون تجميل
    Ama duyguların şiddeti, az kalsın bugün berber dükkanında vakayı mahvediyordu. Open Subtitles لكن العواطف الشديدة كادت تقضي على هذه القضية في صالون الحلاقة...
    güzellik salonundaki kızların da bilmeye hakkı var. Open Subtitles الفتيات في صالون تجميل لديها الحق في معرفة.
    güzellik salonu yada benzeri bir yerde olman gerekmiyor muydu? Open Subtitles ألا ينبغي أن تكوني في صالون تجميل أو ما شابه؟
    -Platin kartı olan herkesle yatardı. Solaryum salonunda çalışıyordu. Open Subtitles لو أنك تمتلك البطاقة البلاتينية لكانت لعقت لك عضوك هذه الفتاة كانت تعمل في صالون تشميس
    güzellik salonunda bunu telafi ederken bayanlardan bir tanesi o kadar müteşekkir oldu ki, teşekkür etmek için bana ölmüş kocasının en iyi takımını hediye etti. Open Subtitles على أية حال كنت في صالون التجميل لأعوض عن ذلك واحدى العجائز كانت ممتنة ٌ جدا ً فقد أعطتني أفضل بدلة لزوجها الميت كشكر ٍ لي
    güzellik salonunda değillerse bütün homoları burada bulabilirsin. Open Subtitles نأتي دائما هنا عندما لا نكون في صالون التجميل.
    Ayrıca her gün PicoBundy'deki Hong Kong Garden masaj salonuna gidiyorum. Open Subtitles و كنت أقضي وقتي كل مساء في صالون هونج كونج للتدليك
    Geçen ay kumarhane salonuna adamlarımı öldürmek için birilerini yolladın Open Subtitles قمت بإرسال شخص لقتل رجالي في صالون القمار الشهر الماضي
    Kurbanımızın ölmeden önce manikür-pedikür salonuna gittiğini biliyoruz. Open Subtitles حسناً، نعرف أن ضحيتنا كان في صالون تجميل قبل وفاته
    Bir kadın kuaförde saç kurutan büyük aletin içinde yanmış diğeri erkek o da jakuzide haşlanmış. Open Subtitles تلك الحسناء قد شويت تحت واحد من مجففات الشعر في صالون الشعر، والآخر مات مسلوقاً في مغطس المياه.
    Gizli görev için bir kuaförde olsaydık, saçlarımızı da yaptırırdık. Open Subtitles لو كنا نعمل متخفين في صالون تجميل هل كنا لنصفف شعرنا؟
    Babandan, kuzenimle geçen gün gittiğin kuaförde bir sorun yaşadığını duydum. Open Subtitles سمعت أن أبيك تسبب في مشكلة مع إبن عمي في صالون تصفيف الشعر الذي كنتي به ذلك اليوم
    Tek sorun bu. Bluerich'te annemin dükkanında çalışırken siyah, beyaz herkesin... Open Subtitles عندما عملت في صالون أمي في ـ بلوريدج ـ
    Annemin dükkanında birkaç kişiyle bulaşacağım. Open Subtitles عليّ أن أقابل أناساً في صالون أمي
    Telefonumu kaybettim berber dükkanında. Open Subtitles لقد أضعت هاتفي في صالون الحلاقة.
    Domino salonundaki büyük biraderlerin nasıl yaralandığını açıklayabilirsin? Open Subtitles كيف يمكن ان تشرح اصابة الأخوه المسنين في صالون "جونغ"؟
    Kontes'in salonundaki deneyiminizi anlatin. Open Subtitles قصِّي علينا... تجربتكِ في صالون الكونتيسَّة.
    güzellik salonundaki kızlar hariç belki. Open Subtitles باستثناء الفتيات في صالون تجميل...
    Hilda'nın güzellik salonu'na hoş geldiniz, sizin için ne yapabilirim? Open Subtitles مرحبا بكِ في صالون تجميل هيلدا. بماذا استطيع خدمتك؟ ..

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد