Hemen Ertesi sabah - muhtemelen İhtiyar Önder'in öngördüğünden de erken - ...hayvanlar yaşadıkları şartları dayanılmaz buldular. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي وابكر مما توقع الحكيم الكبير الحيوانات وجدوا وضعهم قد اصبح لايطاق بالمرة |
Ertesi sabah, anlaştığımızdan dört gün erken, Cenevre'ye gitmek için ayrıldın. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي توجهتِ إلى جنيف قبل أربعة أيام من الموعد |
Ertesi sabah beraber kahvaltı için anlaştık. | Open Subtitles | اتفقنا على أن نتناول الفطور معًا في صباح اليوم التالي |
Ertesi sabah güneş doğduğunda... | Open Subtitles | بمرور الوقت ومع مشرق الشمس في صباح اليوم التالي |
Sonraki sabah annem dedeme karşı geldi ve arabasının anahtarlarını aldı. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي امي قررت السيطرة على الأمر و اخذت مفاتيح بوبس |
Ertesi sabah kahvaltı hazırlamayı önermiş ve tüm köy yanmış kül olmuş. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي قامت باعداد الفطور والقرية احترقت كلها |
Ertesi sabah Aidan'ı dükkandan arayıp ne kadar özlediğimi söylemek için medeni bir saate kadar bekledim. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي انتظرت حتى ساعة ائقة للاتصال ايدين واقول له كم فاتني له. |
Ertesi sabah Büyük'ü Görme Hastalığını atlatmıştım. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي تعافيت من وجهة نظري، انظر كبيرة المرض، |
Ertesi sabah yaşlı kadın ölmüştü... | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي .. ماتت السيدة العجوزة |
Ertesi sabah ayıldık ve aynı hızla boşandık. | Open Subtitles | و صحوت في صباح اليوم التالي و كرستال بجانبي. و الطلاق أتى بسرعة. |
Telefona sarılıp onu aradım ve Ertesi sabah okul idaresine haber vereceğimi söyledim. | Open Subtitles | هذا طرقت النفس الحق في الخروج من لي. التقطت الهاتف وقال له كنت ذاهبا إخطار المدرسة في صباح اليوم التالي للغاية. |
Ertesi sabah Veronica'ya, kap yarışmasını Cynthia'nın kazanmasına izin vermemiz gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي قلت لفيرونيكا أنه يجب أن ندع سينثيا تفوز في مسابقة ورق اللف |
Yapmışlarsa Ertesi sabah düğmenin kısıkta olmasından anlıyorum. | Open Subtitles | أعلم عندما يكون في صباح اليوم التالي المؤشر في المنتصف |
Muhtemelen bir yere park etmiş ve Ertesi sabah birinin gelip onu almasını beklemiştir. | Open Subtitles | لربّما أوقفها بمكان وتوقع من شخص آخر أن يجلبها في صباح اليوم التالي. |
Ertesi sabah bir konferans için ayrıldım. | Open Subtitles | غادرتُ لحضور مؤتمر في صباح اليوم التالي. |
Ama Ertesi sabah aynı yerde bulduğumda bir terslik olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | لكن عندما وجدته في صباح اليوم التالي عرفت ان هناك شيئا خاطئا |
Ertesi sabah buldum ama delillere dâhil etmedim. | Open Subtitles | وجدتُه في صباح اليوم التالي فأخفيتُه عن الأدلّة |
Ertesi sabah uyandığımda arazinin yok olduğunu gördüm. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي, استيقظت لأجد . الحقل باكمله كان مدمر |
Ertesi sabah George'un genel anesteziyi içeren daha stresli bir sorunu oldu. | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي جورج لديه أزمه أكثر إلحاحاً لتعامل معها... 1 |
Ertesi sabah donarak ölmüş bir hâlde bulunmuştu. | Open Subtitles | تم العثور على جثته في صباح اليوم التالي مُتجمد حتى الموت |
Sonraki sabah gözcü bağırır "10 korsan gemisi! | Open Subtitles | في صباح اليوم التالي صرخات المراقب عشرة سفن للقراصنة |