Cumartesi sabahı ilk işimiz eşyalarımızı nakliye şirketine verip şehir dışına çıkıyoruz. | Open Subtitles | في صباح يوم السبت سأحزم جميع أغراضي وسأنطلق للمنطقة الشمالية |
Cumartesi sabahı seminerlerde oturmuyorlar. | TED | لا يعقدون منتديات في صباح يوم السبت. |
Her Cumartesi sabahı işe gidiyor. | Open Subtitles | يذهب دائما في صباح يوم السبت للعمل. |
Bunlardan biri, Cumartesi sabahı Bay Smith diye birini kabul etmişti. | Open Subtitles | و في أحدها تم تسجيل دخول في صباح يوم السبت تحديداً " للسيد "سميث |
Cumartesi sabahı gelecek ve öğlende mangal partisi yapacağız. | Open Subtitles | حسناً،سنقوم بالإجتماع أولاً في صباح يوم السبت مع السيد بيترس وبعدها ستكون مجازاً ... بعد الظهيرة |
Tanrıya şükür ki ikinizde Cumartesi sabahı evde hiçbir şey yapmadan oturuyordunuz, ha? | Open Subtitles | الشكر لله أنكما كنتما جالسين في منزلكما لا تفعلان شيئا في صباح يوم السبت! |
Cumartesi sabahı işe Tony'yi merak ettiğin için mi geldin? | Open Subtitles | تأتين إلى المكتب في صباح يوم السبت لأنكِ قَلقَة على (طوني)؟ |