Hep gitmekten söz ediyorduk ama sadece birimiz, bir sabah kimseye haber vermeden gerçekten ayrıldı buradan. | Open Subtitles | كلنا تحدثنا عن الرحيل لكن واحد فقط منّا ، في صباح يوم ما وبدون أن يخبر أي أحد |
bir sabah buldular onu takımlarıni kesip yakasına sokmuşlardı. | Open Subtitles | في صباح يوم ما وجدوة مستلقي تحت الشرفة وأعضاءة في جيب سترتة |
6 yaşındayken bir sabah, büyük annem uyanmadı, ne o sabah ne de sonrasında. | Open Subtitles | في صباح يوم ما عندما كنت في السادسة من عمري لم تصحو جدتي من النوم لا في حينها ولا بعد ذلك أبداً |
Sonra, bir sabah köpeğimle koşuya çıkmıştım ve köpeğim beni, yine başka bir kaçak çöp döküm alanı olduğunu düşündüğüm bir yere götürdü. Orada yabani otlar, çöp yığınları ve burada söylemeyeceğim başka şeyler vardı, | TED | وعندما كنت أركض مع كلبتي في صباح يوم ما اقتادتني إلى ما كنت أعتقد أنه مقلب آخر غير قانوني للقمامة فقد كانت هناك نباتات طفيلية وأكوام من القمامة وأشياء أخرى لن أذكرها هنا |
bir sabah hazırlıksız yakalandık. | Open Subtitles | تم أسرنا على حين غفلة في صباح يوم ما |
Şimdilik, elimdeki yeterli değil ama böyle bir kasabada birden şansınız dönebilir ve sonra bir sabah kalkıp tüm paramı bir ata oynamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | في الوقت الراهن ليس لدي ما يكفي و لكن كما تعلم أنه في مدينة كهذه يمكن أن تحظى بحظ جيد و من ثم في بعض الأحيان أفكر بأن أستيقظ في صباح يوم ما و أن أخذ كل الدولارات التي لدي |
Babam haklı çıkmıştı. bir sabah... | Open Subtitles | ابي لم يكن على ما يرام , في صباح يوم ما |