Solda, Japonya'daki Magic Lantern'ı görüyorsunuz. Ginza, Tokyo'da yer alıyor. | TED | هنا على اليسار، لديكم ذ ماجيك لانترن في اليابان. في منطقة جينزا في طوكيو. |
2020 Olimpiyatları'nda Tokyo'da temsil edecek. | TED | ستذهب لتمثيل الهند في أولمبياد عام 2020 في طوكيو. |
Eski Macintoshlarımı aldım ve Tokyo'da bunlardan farklı objeler yaptım. | TED | صنعت.. أخذت أجهزة الكمبيوتر من طراز ماكنتوش و صنعت أشياء مختلفة منهم في طوكيو. |
Tokyo'daki araştırmacılar bunu arabalarda potansiyel hırsızlık önleme aracı olarak kullanıyorlar. | TED | يستخدم الباحثون هذه الخاصية في طوكيو كجهاز كامن ضد السرقة في السيارات |
Lütfen bunu Tokyo'daki kız kardeşim Yuki'ye ilet. | Open Subtitles | رجاءً، ان تُعطي هذا إلى أختِي يوكي في طوكيو. |
Birkaç ay önce Tokyo'da bir arkadaşımla alışverişteydim. | TED | منذ عدة أشهر، كنت أقوم بالتسوق في طوكيو مع صديق لي. |
Tokyo'da çok fazla insan olduğunu o kadar insanın arasından sıyrılmanın zor olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال ان هناك الكثير من الناس في طوكيو لذلك من الصعب ان تصبح متميزاً |
Sonuçta, Tokyo'da çok fazla insan var, bir bakıma haklı. | Open Subtitles | فبالنهاية هنالك الكثير من الناس في طوكيو |
Bunu kalpten söyledi Tokyo'da geçirdiği en keyifli zamanmış. | Open Subtitles | لقد كانت تعني ما قالت قالت لي أنها كانت أسعد أوقاتها في طوكيو |
Şimdi, Tokyo'da çok yakın bir korumaya ihtiyacın olacak çünkü... şey, seni almaya çalıştıkları zaman. | Open Subtitles | الآن، الليلة أنتي ستحتاجي حماية لصيقة جدا في طوكيو |
Tokyo'da İstihbarat Hizmetleri, Amerikan yaşam tarzını | Open Subtitles | حسب وحدة الخدمات الخاصة في طوكيو انها افضل وسيلة |
Daha doğrusu, ocak ayında Tokyo'da çektiğim film görüntülerini hatırladım. | Open Subtitles | أو بالأحرى أتذكر الصور التي صورتها في طوكيو في شهر يناير |
Taeko'nun Tokyo'da iyi bir işi var. Üstelik Toshio'dan büyük. | Open Subtitles | تايكو تمتلك عمل محترم في طوكيو كما , انها اكبر من توشيو |
Küçük Tokyo'da olmam çok garip. Bu bölgede çalışacağım aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | انه مضحك اتعرف أن أكون في طوكيو الصغيرة أنا لما أتوقّع أن أعمل في هذا الجزء من البلدة |
Bu cüceler Tokyo'da bütün gün bok yerler. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال الصغار يأخذون القذارة طوال النهار في طوكيو |
Sanırım Tokyo'da bir üniversiteye gitmeye o zaman karar verdim. | Open Subtitles | لقد كان ذلك هو الوقت عندما قررت في التقدم بدخول جامعة في طوكيو |
Seni Tokyo'da bırakabilirdi. Yine de üniversiteye burda gideceksin. | Open Subtitles | من المفترض ان تترك في طوكيو انت ستدخلين الجامعة بطوكيوعلى كل حال |
Bu arada Tokyo'da görmek istediği birinin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | ريكاكو قالت ان هناك شخصا في طوكيو تود رؤيته |
Erkek kardeşini, Tokyo'daki askeri akademiye gönderdi. | Open Subtitles | . .. انه يرسل أخاه إلى الأكاديمية العسكرية في طوكيو |
Tokyo'daki işi bağlarsan sen ve Mark düze çıkacaksınız. | Open Subtitles | أنت قلت , إذا انتهيت من هذا الاتفاق في طوكيو , ستبقى انت ومارك |
Ama gizlice Tokyo'daki bir üniversitenin sınavlarına da girmiş. | Open Subtitles | لكنها سرا قدمت في اختبار لقبول بجامعة في طوكيو ايضا |
Tokyo'ya sadece bir kez gittim. Kız kardeşinin düğününe. | Open Subtitles | كنت في طوكيو فقط مرة واحدة من اجل زواج اختي |