Ve topluca bu beyin bozuklukları zamanımızın en büyük halk sağlığı tehditlerinden biridir. | TED | وهذه الإضطرابات الدماغية مجتمعة تمثل أحد أكثر التهديدات الرئيسية للصحة في عصرنا. |
Online iş başvurusu yapmak zamanımızın en kötü dijital deneyimlerinden biri. | TED | التقدم للوظائف عبر الإنترنت هي واحدة من الأسوأ الخبرات الرقمية في عصرنا. |
Bana göre zamanımızın en önemli sorularından biri bu. | TED | بالنسبة لي، هذا واحد من أهم الأسئلة في عصرنا |
STEM'deki beyaz olmayan kadınlar, günümüzün en zor ve en heyecan verici sosyo-teknolojik meselelerinden bazılarında bulunmaktadırlar. | TED | تتولى النساء ذوات البشرة الملونة في المجال العلمي بعض القضايا الإجتماعية والتكنولوجيا الأكثر صعوبة وإثارة في عصرنا. |
Şimdi ise sosyal izolasyon günümüzün kamu sağlığı riski. | TED | الآن ، العزلة الإجتماعية هي أكبر خطرعلى الصحة العامة في عصرنا. |
Hata yapmayın: Flint su krizi bizim zamanımızın son derece kötü çevre adaletsizliklerinden biridir. | TED | لا تسيئوا فهمي: أزمة مياه فلينت تُعد أكثر المظالم البيئية فظاعة في عصرنا الحالي. |
İşte Çağımızın en önemli ekonomik gerçeği. | TED | إليكم الحقيقة الاقتصادية الأكثر أهمية في عصرنا. |
Bu kesinlikle, bizim zamanımızda cadıların Cadılar bayramında aptal görünümlü olduklarını açıklar. | Open Subtitles | حسناً، هذا يُفسّر سبب ظهورِنا في عصرنا كسخيفات في "عيد جميع القدّيسين" |
Seyretmelisin. Çünkü zamanımızın en iyi aşk filmi. | Open Subtitles | حسناً، يجب أن تشاهديه، لأنه بمثابة أفضل قصة حب في عصرنا هذا. |
Tam arkamda devrimci savaş kahramanı, General W.S Fieldmont'ın bronz heykelini görüyorsunuz. zamanımızın en kutsal dönüm noktalarından biri oldu. | Open Subtitles | الآن ، ورائي تمثال برونزى لبطل الحرب الثورية انه اصبح احد اكثر المعالم المقدسة في عصرنا. |
İnsan doğa etkileşiminin zamanımızın en güçlü teması olduğunu düşünüyordum. | Open Subtitles | كانت لديّ هذه الفكرة أنّ أقوى قضيّة في عصرنا كان التفاعل بين البشر والطبيعة. |
zamanımızın en büyük lideri, zamanımızın en kirli eylemiyle devrildi. | Open Subtitles | أن أعظم قائد في عصرنا أجهز عليه اليوم من قبل أوغاد عصرنا. |
ve bu böyleyse, ki ben buna inanıyorum, zamanımızın fenomenlerinden biri gücün küreselleşmesidir, devamında zamanımızın en büyük zorluğu küresel alana idareyi getirmektir. | TED | وإذا كان ذلك هو الحال، وأعتقد أنه كذلك ، إن واحدة من هذه الظواهر في عصرنا هي عولمة السلطة، ثم يتبع ذلك أن واحدا من التحديات في عصرنا هو جعل الحكم في الفضاء العالمي. |
Ama burada, zamanımızın en ünlü edebiyat alimlerinden Berkeley profesörü, Judith Butler var. | TED | لكن هنا , هناك -- واحد من أشهر واسعي الاطلاع من الأساتذة الإنجليز في عصرنا هو البروفسير في بيركلى، جوديث بتلر. |
Bu zamanımızın en tahrip edici epidemisi. | TED | هذا هو أشد الأوبئة فتكاً في عصرنا. |
Bence Harold and Maude zamanımızın en büyük aşk hikayesi. | Open Subtitles | أنا أرى أن "هارولد و مود" هو واحد من أعظم.. قصص الحب في عصرنا هذا. |
Gelişen dünyaya içme suyu sağlamak günümüzün en acil meselelerinden biri. | Open Subtitles | المياه الصالحه للشرب في العالم النامي هي القضيه الأكثر الحاحا في عصرنا |
Yani mutfakta oyun oynayabildiğimiz ve kullanabildiğimiz fizik kanunu aynı zamanda günümüzün en gelişmiş teknolojisini mümkün kılan şeyi açıklıyor. | TED | اذاً فنفس القانون الفيزيائي البسيط الذي نستخدمه ونلعب به في المطبخ، يفسر أيضاً ما الذي يتيح بعض أكثر التقنيات تقدماً في عصرنا. |
Amanda bizim zamanımızın çocuğu. | Open Subtitles | أماندا هو طفل في عصرنا. |
Eğer hayal kurabiliyorsak, Çağımızın en büyük problemleri basit yöntemlerle çözülebilir. | TED | أكثر المشاكل تعقيدا في عصرنا يمكن حلها بتقنيات بسيطة، إذا ما استطعنا أن نحلم. |
bizim zamanımızda, bundan çok yıllar sonra insanlık yok olmanın eşiğinde. | Open Subtitles | في عصرنا نحن لقد تم القضاء على كافة البشر |