Belki bu hafta sonu sizinkilerin oraya gideriz. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا يُمْكِنُنا أَنْ نذهب إلى مكانِ عائلتك في عطلة نهاية الأسبوع هذه |
Dedikodu yapmayı sevmem, ama bu hafta sonu seni epey aldattı. | Open Subtitles | لا أحب أن أقبله وأخبره، لكنه خانكِ كثيرا في عطلة نهاية الأسبوع هذه. |
Söylemeyi unuttum.bu hafta sonu Janinle takıldım. | Open Subtitles | نسيت أن أبلغك، سأخرج مع صديقتك جيني في عطلة نهاية الأسبوع هذه |
bu hafta sonu şehir dışına çıkalım muhteşem spası olan, beş yıldızlı bir otele gidip, tadını çıkartalım. | Open Subtitles | دعنا نسافر في عطلة نهاية الأسبوع هذه نذهب لفندق ذو خمسة نجوم بمنتجع عظيم ونتمتّع فقط. |
Tanrım. bu hafta sonu bahsettiğin geziye gidemeyeceğiz. | Open Subtitles | لن نتمكن من هذا في عطلة نهاية الأسبوع هذه. |
bu hafta sonu onu yemeğe götürmek istiyorum. | Open Subtitles | أجل أنا أفكر بدعوتها على العشاء في عطلة نهاية الأسبوع هذه |
Bürokratik işlemeleri hızlandırırım Kaleb ve Sung Lee büyük ihtimalle bu hafta sonu taşınabilirler. | Open Subtitles | وكاليب وسونج لى يُمْكِنُ أَنْ يرحلا في عطلة نهاية الأسبوع هذه. |
- bu hafta sonu kuzenim bakıyor. | Open Subtitles | قريبي يُراقبُه في عطلة نهاية الأسبوع هذه |
bu hafta sonu beni ziyarete geleceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف انكِ ستأتي و تزوري في عطلة نهاية الأسبوع هذه. |
- Artık bu hafta sonu rahatlayabilirsiniz. | Open Subtitles | والآن تستطيعان الإسترخاء في عطلة نهاية الأسبوع هذه. |
bu hafta sonu nöbetçi olursun o zaman. | Open Subtitles | والحسناوات سيعشن ليرن يوم آخر أنت ستعلمين في عطلة نهاية الأسبوع هذه |
bu hafta sonu bir yardım kuruluşunun gecesi var. | Open Subtitles | لدي حدث خيري في عطلة نهاية الأسبوع هذه |
Dr. Reid'in üstünü kim daha çabuk getirirse, bu hafta sonu çalışmak zorunda kalmayacak. | Open Subtitles | من يعيد زي الطبيبة (ريد) العلوي أولاً ليس عليه العمل في عطلة نهاية الأسبوع هذه |