ويكيبيديا

    "في عينه" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gözlerinin içine
        
    • gözünden
        
    • gözünde ufak
        
    • gözüne soktum
        
    Kendim büyütmediğim, kafasını çekiçle ezerken gözlerinin içine bakmak zorunda olmadığım bir biftek yedim. Open Subtitles تناولت لحم بقر لم تكن عليّ تربيته وتسميته والنظر في عينه وأنا أسحق رأسه بمطرقة قاتلة
    Babanın gözlerinin içine bakıp yaptıklarını sorgulayabiliyorsun. Open Subtitles الشجاعة التي تجعلك تنظر لوالدك مباشرةً في عينه و تسأله عن دوافعه.
    - Oğlumu satacaksam bunu yapmadan önce onun gözlerinin içine bakmak isterim. Open Subtitles سأخون إبني يجب أن أنظر اليه في عينه قبل فعل ذلك
    Hapishanedeki adamı tornavidayla gözünden yaraladığı doğru mu? Open Subtitles هل صحيح أنه حاول طعن أحد النزلاء في عينه بالمفك؟
    Çocukları onu bir ağaca sol gözünden çivilenmiş bulmuş. Open Subtitles وجده إبنه مربوطاً بشجرة، ومصاب بطلقه في عينه اليسرى.
    Bir anda oldu gibi. Ama gözünde ufak bir seğirme var tabii. Open Subtitles كأن لا شيء حدث، لكن لديه .ذلك الإرتعاش في عينه
    Birgün, kırık bir anahtarı aldım ve onu öğretmenimin gözüne soktum. Open Subtitles ذات يوم,أخذت زجاجة مكسوره وغرستها في عينه
    gözlerinin içine baktım, ve ben... her ne olduysa bu seninle tanrı arasında. Open Subtitles ونظرت في عينه وقمتبـ... مهما حدث فهو بينك وبين ربك
    Bilmiyorum. Meyers'ın gözlerinin içine baktım. - Kabadayı o mu, bilmiyorum. Open Subtitles لا أدري، لقد نظرت في عينه مباشرتًا ولست واثقًا من أنه "الحارس"
    Onun gözlerinin içine bakıp "Dostum. Open Subtitles أكان ليقتلكَ لو أنّكَ نظرتَ في عينه و قلت "مرحباً يا صاح.
    Gördüm kriz geçirmeden önce odadayken gözlerinin içine baktım. Open Subtitles رأيتُ... في الغرفة، قبل أن أسقط نظرتُ في عينه هو خلف هذا.
    - Oğlumu, kulübümü satacağım ama bunu yapmadan önce onun gözlerinin içine bakıp ona bunu niye yaptığımı söyleyeceğim Open Subtitles سوف أنظر في عينه قبل أن أفعل ذلك
    Kaza olmasın. Onun gözlerinin içine bakabileyim. Open Subtitles -كلا , أريد أن أنظر إليه في عينه
    - gözlerinin içine bir baktın mı herkesi seversin sen. Open Subtitles لقد نظرت في عينه وأنت تحب الجميع.. -كلا
    Söyle, hemen gözünden vurayım. Open Subtitles أوه ، فقط أعطني الأمر وسأضع رصاصة في عينه اليمنى مباشرة
    gözünden vurulup kulağı kesilmiş. Open Subtitles لقد أصيب بعيار ناري في عينه . و بعض الأجزاء من أذنه قد قُطعت
    Doktor Cotter'ın gözünden yaşlar geliyordu. Open Subtitles د. كوتر كانت دموعه في عينه استطيع القول انه احس بي
    Bir anda oldu gibi. Ama gözünde ufak bir seğirme var tabii. Open Subtitles كأن لا شيء حدث، لكن لديه ذلك الإرتعاش في عينه.
    Baş parmağımı gözüne soktum. Open Subtitles ؟ لقد وضعت اظفر ابهامي في عينه
    Ben de parmağımı gözüne soktum! Open Subtitles لذا ضربته في عينه

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد