O kediciğin gözlerinin içine baktım ozaman onu eve götürmek zorunda olduğumu anladım. | Open Subtitles | نظرت في عيون تلك القطة و عرفت أنه يجب أن أحضرها معي للبيت |
Şöyle der, erotik aşkın varlığında iki insan birbirlerinin gözlerinin içine bakarak büyülenirler, | TED | لقد قال، أنه ميّز بين الحب الجنسي، عندما يتبادل شخصين النظر، يدوخون في عيون بعضهما البعض. |
En iyi arkadaşının gözlerine bakarak yalan söyleyebilecek misin ? | Open Subtitles | هل ستنظر في عيون أعز صديق لك و تكذب عليه |
Ve sen, çocuklarının gözlerine bak ve onlara hatalı olduğumu söyle. | Open Subtitles | وأنت تنظر في عيون أطفالك .. .. وأقول إن كنت مخطئا. |
Zaten yargılandınız ve Tanrı'nın gözünde kusurlu bulundunuz. | Open Subtitles | لقد تم الحكم عليكم بالفعل و وجدتُ الرغبة في عيون الرب. |
Çocukların sana utançla baktığında, gözlerindeki iğrenme duygusunu görmeni istiyorum. | Open Subtitles | أريدُك أن تشعر بالإشمئزاز في عيون أطفالك عندما ينظرون إليك في خزي |
Bunu rakiplerimin gözlerinde de birçok kez görmüştüm. | Open Subtitles | لطالما كنت ألحظ أشياء مماثلة في عيون خصومي |
Bu doğru, Tandoor Şehri'nde yürüyordum sonra maymunun gözünün içine baktım ve dedim ki... | Open Subtitles | هذا صحيح, لقد مشيت في شوارع تندور فأنظر في عيون القردة, و أقول |
Eğer o piçin gözlerinde bir milim bile bir caka görürsem seni öldürürüm, anladın mı? | Open Subtitles | إذا رأيت شرارة في عين أحد كالتي في عيون الشيوعيين سأقتلك. فهمت؟ |
Bu yaşlı şaman bize doğru geldi ve dedi ki "Eğer ruh eşinizin gözlerinin içine bakarsanız yaratacağınız tüm kuşakları görebilirmişsin." | Open Subtitles | رجل طبي كبير قدم إلينا وقال إذا نظرت في عيون شريك حياتك ستكون قادرا على رؤية أجيالك الذين سيأتون منك |
Başkalarının gözlerinin içine bakamıyor ve August'un haklılığının dışında aynı bakışı göremiyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع النظر في عيون أخرى أري نفس النظرة التي أراها في أغسطس بدون تبرير |
Bir hayvanın gözlerinin içine bakmayı öğrenmeliyiz ve onların hayatının bir önemi olduğunu fark etmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا أن نتعلم أن نرى في عيون حيوان ونشعر بأن حياتهم لها قيمة لأنهم على قيد الحياة. |
Dünya sorunlarını umursayıp umursamadığın sorulduğunda, soran kişinin gözlerinin içine bakın. | Open Subtitles | عندما يسألوك, إذا كنت تكترث ,لمشاكل العالم أنظر بعمق في عيون السائل |
Dünya sorunlarını umursayıp umursamadığın sorulduğunda, soran kişinin gözlerinin içine bakın. | Open Subtitles | عندما يسألوك, إذا كنت تكترث ,لمشاكل العالم أنظر بعمق في عيون السائل |
derdi. Ve küçük torunlarımın gözlerine baktım, ve ben onların yaşında olduğumdan beri bu gezegene ne kadar zarar verdiğimizi düşündüm. | TED | ونظرت في عيون أحفادي الصغار، وأفكر كم تسببنا في الإضرار بهذا الكوكب منذ أن كنت في عمرهم. |
Bir enstruman çalarken veya tanıdığımız birinin gözlerine uzun uzun bakarken gerçeklemiş olabilir. | TED | قد يكون قد حدث بينما كنا نلعب آلة موسيقية، أو نبحث في عيون شخص ما نحن على علم لفترة طويلة جداً. |
Torunlarımızın gözlerine bakıp onlara sorunları anladığımızı tehlikelerin ve fırsatların farkında olduğumuzu ve buna rağmen başarısız olduğumuzu söyleyecek miyiz? | TED | هل سننظر في عيون أحفادنا ونقول لهم أننا فهمنا الرهانات، وفهمنا الأخطار والفرص، ورغم ذلك لم نقم بشيء؟ |
Ve gözlerinizin yazdığı da gözlerinizin başkalarının gözlerine bakarken ki halinin kaydı. | TED | وماذا كنت تكتب تكون تسجيلات لعينيك كما كنت تبحث في عيون الناس الآخرين. |
Tanrı'nın gözünde öyle biri yok. | Open Subtitles | في عيون الرب، تعد غير موجود أصلا. |
İncinmiş bir insanın gözlerindeki bakışı bilirim. | Open Subtitles | اعرف النظرة في عيون احدهم عندما يكون متالما |
Biliyorum, annemin gözlerinde de gördüm. | Open Subtitles | هذا أفضل ،أنا أعرف رأيته في عيون أمي |
"Kimseye boyun eğmem, ama elimden gelirse komşumun gözünün içine bakar ona yardım ederim." | Open Subtitles | لا أتحدث قبل أن أرى. بل إنني أنظر في عيون جيراني، وأساعدهم إن استطعت. |
Sokakta yürüyen insanların gözlerinde bir amaçları olduğunu görebilirdiniz. | Open Subtitles | إذا نزلت إلى الشارع سترى ما يعنيه ذلك في عيون المارة |
Hayatta en sevdiğim şey... bir delikanlının gözündeki cinayet pırıltısıdır. | Open Subtitles | لا يوجد شيء أفضل من وهج القتل في عيون زميل صغير |
"Tüm cüceler, babalarının gözünde birer piçtir." | Open Subtitles | جميع الأقزام أبناء غير شرعيين في عيون آبائهم |